Bülent BİRİCİK

bulent.biricik@hotmail.com
31.10.2019 / 12:02

Bülent BİRİCİK

Gerçek gazeteciler yurttaş gazeteciler’e karşı

Hani insanoğlunun doğaya verdiği zararlar neticesinde kimi zaman bazı bitki ve hayvan türleri ile tarihi değerler koruma altına alınır ya, muhabirlik de tıpkı bu saydıklarımız gibi koruma altına alınmaya muhtaç hale geldi.

Medya organlarının bel kemiği muhabirler şimdi de “Yurttaş Gazeteciliği” olarak adlandırılan yeni nesil habercilik türünün tehdidi altında.

Kuşkusuz bunun en büyük nedeni olarak da, teknolojinin gelişimine paralel olarak iletişimin boyut değiştirerek dijitale evrilmesini gösterebiliriz. İnsanlar haberleri dijital mecralardan takip etmeye yönelince internet ve dolayısıyla mobil cihazlar iletişim çağının vazgeçilmezleri haline geldiler. Bu da iletişim pratiğinde yeni olgularla tanışmamıza yol açtı. Örneğin; vatandaş(yurttaş) gazeteciliği ya da yurttaş muhabir…

İletişim bilimciler yurttaş gazeteciliğini, “Profesyonel mesleği gazetecilik olmayan kişilerin, dijital araçlar yardımıyla haber üreterek paylaşması” olarak tarif ediyorlar. Yurttaş gazeteciliğinin ortaya çıkışını da “Gazeteciliğin, medya gruplarının ekonomik gereklerine göre biçimlenmesinin yarattığı sorunları aşmak üzere ortaya çıkan yeni bir gazetecilik anlayışı” gibi bir gerekçeyle temellendiriyorlar.

Yurttaş gazeteciliği konusu ilk kez, 1999'da Amerikalı Medya Eleştirmeni ve Akademisyen Jay Rosen tarafından “What are Journalists for?” (Gazeteciler Ne İçindir?) kitabında ortaya atıldı. Buna göre Bloggerlar, twitter kullanıcıları ve diğer sosyal paylaşım sitelerini kullanan kişiler de 'Yurttaş Gazetecileri' olarak anılıyor. Kitapta yurttaş gazeteciler için, “Özel teknik bir donanım edinmeden, internet üzerinden kendi kişisel medyalarını kuran bireyler aracısız olarak düşüncelerini, fikir ve projelerini geniş kitlelere duyurma ve etkilerini arttırma şansı elde ederler” deniliyor.

Yurttaş gazeteciliği alanında ülkemizde de bir takım uygulamalar görülmeye başlandı. Geçtiğimiz günlerde çeşitli platformlarda yer alan bir reklam dikkatimi çekti: “Artık siz de İHA muhabiri olabilirsiniz…”

İlanda şu bilgilere yer veriliyor:

“Çevrenizde gelişen olayları siz çekin biz yayınlayalım. Cep telefonunuza indireceğiniz İHA muhabir uygulaması ile çektiğiniz görüntüleri dünyaya servis ediyoruz. Programı çalıştırın telefonu sola yatırın ve kaliteli çekime başlayın. Kayıt tuşu kaydı başlatır ve durdurur. Kayıt durduğu andan itibaren görüntü İhlas Haber Ajansı'na gönderilir. Sadece ben değil dünya görsün diyorsanız çekin gönderin... Haber paylaşınca güzel!”

İhlas Haber Ajansı da bu yeni kavramla birlikte durumdan vazife çıkarmış olacak ki, bir mobil aplikasyon ile vatandaşları muhabir olmaya davet ediyor. Aslında yurttaş gazeteciliği kapsamında çeşitli gazetelerin ve internet sitelerinin de benzer ilanlarına daha önce rastlamıştım. Ancak İHA yurttaş gazeteciliğini olgusunu teknolojiyle harmanlayıp, hazırladığı aplikasyon ile kendilerine haber ulaştıracak kişilerin işini kolaylaştırıyor.

Ülkemizdeki yurttaş gazeteciliği örneklerine televizyon kanallarının whatsapp ihbar hatlarını da verebiliriz. TV kanalları da son dönemde vatandaşları keşfettiler ve onlardan haber değeri gördüğü konuları her gün bülten sonunda yayınladıkları ihbar telefonlarına göndermelerini talep ediyorlar.

Vatandaş çeksin, onlar bedavaya habere ulaşsınlar… Oh ne ala memleket!

Yurttaş gazeteciliği yaşantımıza yeni giren bir kavram olduğundan ve sürdürülebilir bir gelir modeline sahip olmadığından, şimdilik özellikle ülkemizde çok fazla yaşam şansı bulmamışa benziyor. Bu nedenle de, ‘gazeteciliğe hevesli bazı kişilerin ego tatmin alanı’ gibi bir görüntü çiziyor. Ne var ki sokaktaki “yurttaş” ile toplumda ulaşılamaz gibi bir algıya sahip olan “gazeteci” isminin yan yana gelmesiyle bir sempatiklik de barındırmıyor değil. Kim bilir, bu yeni olgu, geliştirilecek yeni gelir modelleriyle belki önümüzdeki süreçte farklı boyutlara da taşınacak.

Şimdi, gelelim sorulması gereken sorulara… …

Fotoğraf ve video çekebilen, metin oluşturabilen, internet sayesinde herkesi tüm dünya ile online yapabilen oldukça yetenekli mobil cihazlara sahip olmak sokaktaki vatandaşı gazeteci yapar mı? Sosyal medya platformları ile blog’lardan haber ve bilgi paylaşan herkes yurttaş gazeteci midir? Bir kişinin gazetecilik sıfatına sahip olabilmesi madem ki bir akıllı mobil cihaza bağlıydı, bu durumda bu cihaz icat edildiğine göre gazeteci yetiştiren iletişim fakülteleri hala neden var?

Şunu açık bir şekilde ifade etmek gerekir ki, ‘yeni medya’ olarak adlandırılan bu yeni iletişim araçları, gazeteciliğin mahrem alanına girme ve kamuoyundaki mesleki algısını sarsma cüretini bugüne dek hiç gösterememişti. Bizim öğrendiğimiz, yıllardır pratiğini yaptığımız gazetecilik, muhabirlik mesleği ile şimdi öğretilmek istenen muhabirlik bambaşka kavramlar…

Kimileri, hayatımıza giren teknolojik bazı yeniliklerin, gelenekleri olan koca bir mesleğin yerini alabileceği yanılgısına düşüyorlar. Oysa ne cebimize kadar giren bilgisayar teknolojilerini, ne de ‘yeni medya’ olarak adlandırılan günümüz mecralarını kullanıyor olmaları, bu insanları kökleri çok eski tarihlere dayanan bir mesleğin ferdi yapmaz, yapmamalıdır da. 

Kişiyi gazeteci yapan; aklı, bilgisi, becerisi, merakı ve olaylara bakış açısıdır.

Günümüz teknolojisinin getirdikleriyle beraber, birileri bu köklü mesleğin en değerli parçaları olan muhabirliği hafif indirgeyip, sokaktaki vatandaşa da bu payeyi vermeye çalışıyor olabilir. Bu nedenle biz gazeteciler; eğitimimizle, olaylara karşı bakış açımızla, duruşumuzla mesleki başarılarımızla, yetkinliklerimizle farkımızı her alanda hissettirmeliyiz. Çünkü hangi mecra olursa olsun muhabirsiz bir yayın organı asla olmaz. Teknoloji bize her ne dayatırsa dayatsın biz gazetecilere her zaman ihtiyaç olacaktır.

İşte bu nedenlerden dolayı son dönemde gazeteciler her zamankinden daha da koruma altına alınmaya ihtiyaç duyar vaziyetteler. Bizler, meslek etiğine uygun gazetecilik yaptığımız sürece ne teknolojik gelişmeler, ne de başka etkenler, gazeteciliğin ve bu mesleğin ana omurgasını teşkil eden muhabirliği yok edemeyecekler.

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Fox Haber ve Portakal'ın yeni hayatı... - 05.10.2020
>> Fatih Portakal ve Fox üzerine - 04.09.2020
>> Siyasal iletişim ve dijital dil - 17.07.2020
>> Ana akım medyanın yerini Youtube mi alıyor? - 28.05.2020
>> Medyada virüs etkisi - 24.04.2020
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Bozukluk gören gözde…
Tüm Yazarlar