Bülent BİRİCİK

bulent.biricik@hotmail.com
05.10.2020 / 13:53

Bülent BİRİCİK

Fox Haber ve Portakal'ın yeni hayatı...

Fox ana haber bültenini Fatih Portakal’dan sonra devralan Selçuk Tepeli ekrandaki bir ayını geride bıraktı.

Bu süreçte herkes Fatih Portakal’ın ani emeklilik kararının ardında yatan sebeplere odaklandığından, Selçuk Tepeli’nin ekrandaki performansı konusundaki değerlendirmelere fazlaca yer verilmedi. Peki, Fox ekranına 7 Eylül’de çıkan Selçuk Tepeli acaba bu bir aylık zaman diliminde izleyicide bir karşılık bulabildi mi? Şimdi bir fikri takip yaparak Selçuk Tepeli’nin ekran performansına ve Fatih Portakal’ın emeklilik günlerine şöyle bir göz atalım…

Hatırlanacağı gibi en son yazımı Fatih Portakal’ın emeklilik konusundaki beklenmedik kararı üzerine yazmış ve önemli olanın “bülteni sunan kişinin kimliğinden ziyade haberlerin nasıl işlendiği” konusu olduğuna değinmiştim. Yapılan çok sayıda değerlendirmede ise Portakal’ın gidişiyle birlikte Fox Haber’in çizgisinde de bir kırılma olacağına dikkat çekilmişti. Kimi yorumlarda Selçuk Tepeli ile birlikte Fox Haber’in iktidara yakın bir çizgiye geleceği, bu yüzden de büyük bir izleyici kaybına uğrayacağı iddia edilmişti.

Beklentilerin aksine Selçuk Tepeli ile Fox Ana Haber’in yayın çizgisinde bariz bir değişiklik yaşanmadı. Fox Ana Haber, tıpkı Fatih Portakal’ın sunduğu dönemlerdeki gibi reyting sıralamasında her gün ilk 10’un içerisinde kendine yer bulabilmeyi başardı. Hatta öyle ki birçok pahalı dizilere kafa tutarcasına reyting sıralamasında çoğu günler ilk 5’e girdi. Buradan da şu anlaşılıyor ki haberi sunanın kimliğinden ziyade haber paketlerinin içerikleri izleyici tarafından çok daha kayda değer bulunuyor. İzleyici üçüncü sayfa haberleri yerine kendi hayatına dokunan, kendisi ile empati kurabilen haberleri izlemeyi tercih ediyor. Zira bu aralar diğer televizyon kanallarının yapamadığı şey de tam olarak bu… Bazı yorumcular tarafından yapılan acımasız eleştirilerin aksine Selçuk Tepeli de ekranda iyi bir performans gösteriyor. Sunuş tarzı zaman zaman ‘çuvallıyormuş’ hissiyatı verse de akıcı Türkçesi ve birikimi ile cümleleri toparlamasını biliyor. Fatih Portakal gibi keskin muhalif hatlara sahip olmamakla birlikte, yerinde ve doğru yorumlar yaparak aslında o muhalif duruş geleneğini sürdürüyor.

Portakal gerçekten emekli oldu mu?

Emeklilik; yıllardır aynı meslekte çalışan, fiziken ve bedenen yorulan insanın köşesine çekilerek yeni bir hayata başlamasıdır. Emekli bir memurun yıllarını verdiği devlet dairesine, emekli bir işçinin yıllarını verdiği fabrikasına giderek tekrar çalıştığı pek görülmez. Ağustos ayında emeklilik kararını açıklarken neler söylemişti Fatih Portakal, hatırlayalım: “…İçsel devrime ihtiyacım vardı. Kariyer, tanınmışlık, kazanç vazgeçilebilecek şeylerdi. Başta sağlık, dinginlik, huzur ve aile ise insanın yaşam nedeni. Kararı bu kadar net verdim. Bu yıl ve belki sonrasında toprağın sakin ritminde yaşayıp ruhumu ve bedenimi dengeleyeceğim. Tabiatla olabildiğince bütünleşip kıymetini bilerek yaşam süreceğim.”

Peki, şimdi ne yapıyor Fatih Portakal? Eşiyle birlikte Seferihisar’daki çiftliklerinde yaşıyor. Emekli olmuş gibi bir havası var mı? Bana kalırsanız yok… Emeklilik kararından hemen önce açtığı Youtube kanalını yeniden faaliyete geçirdi. Neredeyse her gün bir video paylaşarak kendisini takip edenlere siyasi ve toplumsal konular üzerine yorumlarını paylaşıyor. Bu videoların içerikleri arasında; hükümetin ekonomi politikaları, coronavirüs salgını ve emeklilerin olası maaş zamları gibi konular olabiliyor. Yani yaptıkları, çiftliğinin üzerinde drone uçurulan, muhalif duruşundan dolayı iktidar kesiminden çok sayıda eleştiri alan, yazdıkları ve söyledikleri nedeniyle hakim önüne çıkan bir kişinin, üstelik “dinginlik” talep eden bir kişiden yapması beklenenlerle pek de uyuşmuyor. Tabi ki insan ister istemez şu soruyu soruyor: Fatih Portakal gerçekten kendi isteğiyle emekli mi oldu, yoksa olması mı istendi?

 

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Fatih Portakal ve Fox üzerine - 04.09.2020
>> Siyasal iletişim ve dijital dil - 17.07.2020
>> Ana akım medyanın yerini Youtube mi alıyor? - 28.05.2020
>> Medyada virüs etkisi - 24.04.2020
>> Karantina günlerinden hissiyatlar - 08.04.2020
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Bozukluk gören gözde…
Tüm Yazarlar