Sodayı spreyleyince ne değişiyor?
Yeni bir ürünün yeni bir reklamıyla karşı karşıyayız. Uludağ içecek grubu, cilt bakımına yönelerek, yeni ürünler oluşturdu.Uludağ Premium, bu ürününü tanıtmak için ise Türkiye’nin “Sivaslı Avrupai yüzü” Tülin Şahin ile çalıştı.
Farklı bir ürün, hatta Türkiye’deki kadınların pek alışkın olmadığı bir ürün için, Tülin Şahin ile çalışılması, bana mantıklı geldi. Tülin Şahin’i ekranda gördüğüm kadarıyla, kadınlara farklı önerilerde bulunan bir tarzı var.
Peki ürün ne?
Tülin Şahin’i reklamda görünce, birden bakıyoruz, ne tanıtacak diye. Ama reklamdan tam olarak neyi tanıttığı anlaşılamıyor, farkında mısınız?
Herhalde bildiğimiz sodayı, sadece sprey şekline getirip pazarlamıyorlar. Sodanın cilde iyi geldiğini bilen bir kitleye tanıtım yapılıyor. Dolayısıyla, şişedeki sodayla da aynı sonuca ulaşılabilir, neden spreyini alayım?
Şahin farkı anlatmalı…
Şişedeki soda ile spreydeki sodanın farkını anlatmalıydı, Tülin Şahin. Cilde ne katkısı olduğunu, bu ürünün kullanılmasını neden önerdiğini. Veya sodanın faydalarını anlatıp, sprey ile her an her yerde sağlanan kullanım kolaylığına da değinebilirdi.
Yoksa bu sıcakta; yüzüne gülsuyu, kolonya ve hatta saf su sıksan da kendini bir anlık ferahlamış hissedebilirsin.
Eğer, Uludağ Premium cilt bakım spreyi, yıllardır içtiğimiz soda ile aynı içeriğe sahipse, neden 50 TL’lere varan bir fiyat ödesin ki tüketici? Açıkçası bu sorunun cevabını sadece, güneş bakım spreyini anlattığı reklamda alabildim.
Tülin Şahin ile çalışan marka, bu sorunun cevabını vermeliydi, yeni reklamında. Ve hatta ünlüler de bir markanın yüzü olurken, verilen senaryoyu birebir canlandırmaktansa, hedef kitlesini düşünerek, “neyi nasıl anlatsam daha faydalı bir sonuç alabilirim” diye düşünse, iyi olabilir. Sonuçta Tülin Şahin, hitap ettiği kitleyi iyi tanıyor.
Bu arada, spreyi anlatırken yapılan “sıkıyorsun” esprisini de pek antipatik buldum.
