Bülent BİRİCİK

bulent.biricik@hotmail.com
07.11.2019 / 09:58

Bülent BİRİCİK

#yaşandıbittisaygısızca

Başlıktaki cümle aslında bir şarkı ismi olmasına rağmen, yolu Hürriyet’ten geçip de yıllar sonra işinden edilen bir gazeteciye ait…

Patronunun tasarrufuyla işinden edildikten sonra kader arkadaşlarıyla birlikte yediği yemeği sosyal medya hesabından paylaşmış ve bu etiketi açmış. Sosyal medya tabiriyle bu HashTag, Hürriyet’le ilgili durumu net bir şekilde ifade ediyor.

Medyanın ‘amiral gemisi’ tabir edilen Hürriyet maalesef geçtiğimiz hafta 50’ye yakın çalışanını işten çıkardı. Birçoğunu yakından tanıdığım için çok rahat bir şekilde ifade edebilirim ki, çıkarılan bu isimlerin tamamına yakını Hürriyet’i Hürriyet yapan isimlerdi. Hürriyet’e yıllarca katkıda bulunurken aynı zamanda marka haline gelmişlerdi. Hepsi de ekonomi, fotoğraf, sağlık, röportaj, editöryal alanlarda tecrübeli isimlerdi ve saygısızca bir tavırla işlerinden oldular.

Gazeteleri için özverili bir şekilde çalışan bu gazeteciler bir gün evlerine gelen bir tebligatla işten atıldıklarını öğrendiler. Yakışıksız, küstahça ve onur kırıcı bir şekilde… Yöntem böyle olunca bu talihsiz durumu kendilerinin yanı sıra tüm aile bireyleri de öğrenmiş oldular. Onlar kiminin annesi, kiminin çocuğu, kiminin kardeşi veya babasıydılar. Yaşanan bu küstahça olay sırasında üstelik bir Hürriyet çalışanı da işinin başında, toplantıdaydı. İşten çıkartıldığını aynı binada bulunan insan kaynaklarından değil de annesinden gelen telefonla öğrendi. Telefondaki ses şöyle diyordu, “Kızım Hürriyet’ten eve bir belge geldi, iş akdiniz feshedilmiştir yazıyor…”

Gazeteciler pek çok sektörde olduğu gibi yıllarca patronlarının onur kırıcı davranışlarına maruz kaldılar. Kimileri binaya girdiklerinde kartlarının turnikeyi açmaması sonucu kapıdan döndü, kimileri güvenlik görevlilerince içeriye alınmadı, kimileri e-mail ile işten çıkarıldı, kimileri insan kaynaklarına çağrılarak, kimileri de telefonla… Eve tebligat gitmesi ise ilk kez yaşanıyordu…

Bir medya patronunun, gerekçesi her ne olursa olsun bir gazeteciyi bu tür bir davranışa maruz bırakması akıl alır gibi değil… Bu yaşanan olay maalesef patronların fikir emekçilerine ne derece değer verdiğinin bariz bir göstergesi…

Hadi o kişiyi işsiz, parasız, geleceksiz bıraktın, giderayak onurunu kırmak niye? Sana ve yüce menfaatlerine nasıl bir zarar vermiş olabilirler ki?

Hatıralarda saygın bir şekilde yer eden ve gazetecilere geçmişte hak ettiği değeri veren medya patronlarını göz önüne getirdiğimizde, insan gazetecilere böylesine onur kırıcı davranışları reva gören medya patronlarını nereye koyacağını bilemiyor.

Belki bu konuda çok söylenecek söz var ama Hürriyet’te yaşanan bu olayın başka tartışma alanlarına çekilmesinin önünü geçmek için sadece olayın çirkinlik boyutuna dikkat çekmek istedim.

Umarım bir gün, sahip oldukları yayın oranlarına emekleriyle değer katan gazetecilere kıymet veren medya patronlarını görmek tekrar kısmet olur.

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Fox Haber ve Portakal'ın yeni hayatı... - 05.10.2020
>> Fatih Portakal ve Fox üzerine - 04.09.2020
>> Siyasal iletişim ve dijital dil - 17.07.2020
>> Ana akım medyanın yerini Youtube mi alıyor? - 28.05.2020
>> Medyada virüs etkisi - 24.04.2020
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Medyada gündem belirleme…
Tüm Yazarlar