Bülent BİRİCİK

bulent.biricik@hotmail.com
19.09.2019 / 10:23

Bülent BİRİCİK

Onandıkça büyüyen, büyüdükçe çirkinleşen müessese; trollük…

Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle birlikte ortaya çıkan trollük müessesesi, tıpkı başlıktaki gibi; onandıkça büyüyor, büyüdükçe de çirkinleşiyor. Giderek daha da kurumsallaşan bir yapıya dönüşen trollük, birey ya da kurum farkı gözetmeksizin kendileri gibi düşünmeyenlere o çirkin yüzünü gösterebiliyor.

İnternetin ve iletişim teknolojilerinin gelişimi, tek yönlü iletişimi interaktif iletişime dönüşürdü. Sosyal platformlar ise daha dün sokakta karşılaştığında birbirine tanımayacak kimseleri çevrimiçi hale getirdi. Önceleri kendi halinde yaşam süren insanlar, daha sonra sosyal platformlar sayesinde birbirlerinin farkına vardılar. Böylece birbirlerinin eğilimlerini, ideolojilerini, zevklerini, hislerini ve daha pek çok özelliklerini yakından tanımaya başladılar.

İnternet sözlüğünde kısaca, “İnternette insanların keyfini kaçırmayı ya da münakaşa çıkarmayı amaçlayan kişi” olarak adlandırılan trollük, son dönemde iktidarların ve siyasilerin bu durumu faydaya dönüştürme çabalarına dek pek de önemsenmiyordu. İlk zamanlarda mahallenin kavgacı gençlerinin birbirlerine karşı verdiği üstünlük mücadelesi gibi algılanmıştı. Oysa sosyal medyanın gücü sanılandan çok daha farklıydı.

Artık herkes oradaydı… İşçisi, emeklisi, memuru, esnafı, ev hanımı, öğrencisi, sanatçısı ve daha fazlası…

Siyasetçiler açısından bulunmaz bir fırsattı… Seçim mitinginde 10 bin kişiyi bile toplayamayan siyasetçiler, sosyal medyada artık milyonların huzurundaydı. Propaganda aracı olarak oldukça kullanışlı bir alan olan sosyal medya, buna ek olarak şimdilerde karşıt düşüncedekilerin itibarsızlaştırılması ve yok edilmesi için kullanılıyor. Troller bunu yaparken de cesareti iktidarlardan, savundukları siyasi partinin liderinden veya o siyasi düşünceyi benimseyen kitleden alıyor.

Son yıllarda internet ve sosyal medyada işlenen suçlara yönelik sert yaptırımlar gerçekleştirilen ülkemizde trollerin yaptığı nobranlıklar, ilginç bir şekilde görmezden gelinerek suç kapsamına alınmıyor. Bu da faaliyetlerini yeraltında sürdüren bu yapının yüksek makamlarca onaylanması anlamına geliyor.

Son yıllarda troller tarafından yapılan itibar suikastların haddi hesabı yok…

Bunun en iyi örneklerinden birisi de geçtiğimiz günlerde yaşadıklarıyla Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu oldu. Gittiği bir ilde tesettürlü kadınlarla fotoğraf çektiren Feyzioğlu, eşinin tesettüre girdiği iddialarına maruz kaldı. Ancak gerçek öyle değildi…

Haziran 2019’de ikinci kez İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu da trollerin kurbanları arasındaki yerini aldı. Photoshop marifetiyle Fetö Elebaşısı Fetullah Gülen’le birlikteymiş gibi fotoğrafları servis edilen İmamoğlu, bu iddialar karşısında zor günler geçirdi.

Trollerin saldırısına uğrayan diğer bir isim ise Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank idi… İmamoğlu gibi Varank’ın adı da ortaya yıllar sonra çıkan bir fotoğraf karesi nedeniyle Fetö elebaşı Fetullah Gülen’le birlikte anıldı. Fetö elebaşı ile aynı fotoğraf karesinde yer alan bir kişinin Bakan Varank’a benzetilmesi beraberinde sosyal medya zulmünü de getirdi.
Troller günümüzde iktidarlar, siyasi partiler, güç odakları ve bazı dini yapılar tarafından yoğun olarak kullanılıyor. Özellikle; Amerika, Rusya, İsrail, Çin, Sırbistan ve Suudi Arabistan gibi ülkeler, liderliklerini pekiştirmek, yüceltmek, kendi çıkar ve ideolojilerini diğer ülkelere ve toplumlara empoze etmek amacıyla trollerle çalışıyorlar.

Ülkemizde de iktidarın, muhalif kesimin ve çeşitli dini ve sosyal yapıların trollerle işbirliği halinde oldukları biliniyor. Bunu artık sosyal medya hesabı bulunan herhangi bir vatandaş da fark edebiliyor. Bilinen bir şey varsa o da resmi anlamda varlıkları kabul edilmeyen ve sosyal medyanın karanlık yüzünü temsil eden trol ordularına birçok ülkenin milyon dolarlık bütçeler ve geniş imkânlar ayırdıkları…

Sosyal medyanın bu gayrimeşru çocuklarının yaptıklarına gelince…

Çalışma mantıkları sosyal medyadaki bilgileri manipüle etmek üzerine kurulu olan trol orduları aldıkları talimatlar doğrultusunda; muhalif sesleri bastırmak, toplumsal ayrışmaları körüklemek, demokrasiyi baltalamak, adına çalıştıkları ülke, kurum ya da kişilerin düşüncelerini yaymak, karşıt görüştekileri cezalandırmak, karşı tarafın kendisini ya da fikirlerini itibarsızlaştırmak ve yalan haber ve gerçek dışı görseller üretmek gibi konularda çalışıyor.

Özetle söylemek gerekirse, trol olarak adlandırılan infaz çetelerinin kol gezdiği sosyal medyada gerçek ve gerçeküstünü ayırt etmek giderek daha da zorlaşıyor. Troller tarafından zerk edilen kirlenmiş bilgiler, sanal alemin kokuşmasına ve çirkinleşmesine yol açıyor.

 

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Fox Haber ve Portakal'ın yeni hayatı... - 05.10.2020
>> Fatih Portakal ve Fox üzerine - 04.09.2020
>> Siyasal iletişim ve dijital dil - 17.07.2020
>> Ana akım medyanın yerini Youtube mi alıyor? - 28.05.2020
>> Medyada virüs etkisi - 24.04.2020
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Medyada gündem belirleme…
Tüm Yazarlar