Bülent BİRİCİK

bulent.biricik@hotmail.com
09.01.2020 / 09:54

Bülent BİRİCİK

Haber zannettiklerimiz…

Haber değerlidir, hayatı ve olayları anlamamızı sağlar. Algılara hitap eder, bakış açımızı değiştirir.

Reklam ise ticaridir, ürünü veya hizmeti över, satın almaya teşvik eder… Bu nedenle haberin reklama kıyasla etki gücü daha fazladır. Reklamı, TV’de ya da gazetede gördüğümüzde hızlıca geçeriz ama haberi öyle değil…

Kişiler ve kurumlar kamuoyunun dikkatini çekmek için haber olarak medyada yer almaya ihtiyaç duyarlar. Arka planda belli amaçları, kendilerince gizli ajandaları vardır. Hiç kimse; ürettiğinin, yaptığının, söylediğinin hiçbir amaç bulunmaksızın haber olmasını istemez. Kimi haber PR(Halkla İlişkiler faaliyeti) amaçlıdır, kimisi imaj artırmak veya zedelemek için yapılır, kimisi de toplumsal baskı amacı taşır… Ama hepsinin ortak noktası, algılarımızla oynamak için profesyonelce tasarlanmalarıdır.

Hepsi olmasa da haberlerin büyük bir bölümü birer kurmacadan ibarettir. Zira yangın, patlama, cinayet gibi asayiş olaylarından kurmaca haber türetmek fazlaca mümkün olmaz. Olsa olsa bu haberlerin yansımalarından bir algı oluşturulabilir. Ancak; siyaset, moda, kadın, yemek, teknoloji, kültür-sanat, müzik, magazin ve ekonomi gibi alanlarda yapılan haberleri bu sınıflamaya koyabiliriz.

Siz medyada enflasyon rakamlarına ilişkin bir haber okuduğunuzu ya da izlediğinizi sanırsınız; oysa o haber mutlaka o gazetenin siyasi duruşuna göre şekillenmiş bilgi öbeğinden başka bir şey değildir. Açıklanan enflasyon rakamları medya kuruluşunun yayın politikasının hükümete yakın veya uzak oluşuna göre şekillenir ve halka sunulur.  Yüksek çıkan enflasyon rakamları kelime oyunlarıyla pozitif ya da nötr bir habere dönüşebilirken, düşük çıkan enflasyon rakamları da ekonomik anlamda iflas etmişiz gibi de halka sunulabilmektedir.

Teknoloji haberleri, haberle reklamın birbirinden güçlükle ayırt edildiği haberlerdir. Siz TV’de yeni geliştirilen teknolojik ürüne ilişkin bir haber izlediğinizi sanırsınız, oysa durum bambaşkadır. Ekrana yansıyan 1.5-2 dakikalık o haberin ardında büyük bir PR organizasyonunun olması muhtemeldir. Medya kuruluşunun muhabiri, ya bir basın daveti ile o ürünün tanıtımına gitmiştir, ya da ürünün tanıtımını üstlenen PR ajansı, ilgili yayın kuruluşundaki ilişkileri sayesinde o haberi yaptırmıştır. Muhtemelen siz de o haberi “Teknolojide Son Nokta” gibi ilgi çekici bir başlıkla izliyorsunuzdur. RTÜK kuralları gereği belki siz o haberde üretici firmanın bir logosunu ya da sembolünü göremezsiniz ama haberin kurgulanış biçiminden, seçilen cümlelerin içindeki ipuçlarından onun hangi firma olduğunu çıkarabilirsiniz.  

Sağlık haberleri de içeriğinde bolca PR unsuru barındırır. Medyada yer alan bir doktorun belki bir hastalıkla ilgili bilgiler verdiğini zannedersiniz ama durum hiç de öyle değildir. O doktoru, ya görev yaptığı sağlık kuruluşunun medya ilişkileri yöneticisi veya PR ajansı önermiştir, ya da birebirde ilişkili olduğu medya kuruluşundaki muhabir veya yöneticiler onu istediği için haberleştirilmiştir. Çoğu zaman karşılıklı çıkara dayalı bir ilişkidir bu… Gerçekten haber değeri taşıdığı için haber olanına ise güç rastlanır.

Gelelim siyaset haberlerine… Aslında siyaset ve siyasetçi haberlerinin büyük çoğunluğu da PR ürünüdür. Siyasetçiler doğal olarak kendi kitleleri ve olası partilileri nezdinde itibar kazanabilmek amacıyla medyayı kullanırlar. Çünkü itibar demek oy demektir. Görünürde halka hizmet ediyor gibi algılansalar da, asıl amaç iktidarlarını korumak veya iktidara gelebilmektir.

Medya kuruluşlarının diğer kuruluşlarla yaptığı reklam anlaşmaları çerçevesinde ‘haber’ gibi tezahür eden bazı bilgileri de medyada görebiliriz. Bunlara haberci jargonunda kısaca “haberimsi” denilir. Yüksek ihtimalle, medya kuruluşunun karşı tarafla yaptığı “Sen bana reklam verirsen, ben de seni haber olarak yayınlarım” şeklindeki anlaşmanın tezahürleridir.

Haber gibi duran bilgiler medyada karşımıza hep pozitif halleriyle çıkmaz. Kimi zaman medyada çeşitli kişi veya kurumları eleştiren, yerin dibine batıran negatif haberlere de rastlayabilmekteyiz.

Kısacası; bir haber sizi inandırmaya çalışıyorsa, satın almaya, tedavi olmaya, gezmeye, görmeye teşvik ediyorsa bilin ki o haberin ardında bir çapanoğlu vardır… Birileri size allayıp pullayıp reklamı haber gibi sunmaya çalışıyordur. Ya da birileri size bir kurumu ya da kişiyi kötülüyorsa mutlaka karşı tarafın kötü duruma düşmesinden dolayı bir çıkarı vardır. Negatif bilgiler sunarak algılarınızla oynayan bu tür haberlere de itibar etmeyiniz. Çünkü haber, bilgi demektir, bilgi ise gerçeğin en yalın halidir…

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Fox Haber ve Portakal'ın yeni hayatı... - 05.10.2020
>> Fatih Portakal ve Fox üzerine - 04.09.2020
>> Siyasal iletişim ve dijital dil - 17.07.2020
>> Ana akım medyanın yerini Youtube mi alıyor? - 28.05.2020
>> Medyada virüs etkisi - 24.04.2020
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Medyada gündem belirleme…
Tüm Yazarlar