16.11.2015 / 14:19

Halef R.  VAYIS

Teknoloji ve yanlış intiba…

“Gelecekte her tüketicinin sahip olacağı akıllı telefonlar ve saatler gibi küçük cihazlar, özel hayatı takip edecek.” Gelecek diyoruz da, aslında mevzu ufak ufak hayatımıza girmiş durumda ve hızla belirleyici bir rol üstleniyor. Üstelik toplanan bilgilerin gerçeğe ne kadar uygun olduğu şüpheli…

 

İnsan yaşamı her geçen gün daha fazla mercek altında tutuluyor, sınırlarla çevreleniyor.

Aslında çoğumuz yavaş yavaş bunun farkına varıyoruz, ancak hayatın akışından da kendimizi alıkoyamıyoruz. Kurbağa deneyi misali…

Los Angeles'ta düzenlenen Uluslararası Elektronik Fuarı CES'e, ABD Ticaret Komisyonu başkanı Edith Raminez’in şu iddiası damga vurmuştu:

“Ne yaptığımızı izleyebilen küçük cihazlarla dolu bir gelecek, özel hayatımıza yönelik tehdit oluşturuyor.”

Sizce, o bir paranoyak mıdır?

Raminez sözlerine devam ediyor:

“Gelecekte her tüketicinin sahip olacağı akıllı telefonlar, akıllı saatler gibi küçük cihazlar, özel hayatı takip edecek.
İşverenlere, üniversitelere ya da şirketlere verilecek, kişilerin günlük özel hayatlarından toplanmış karışık bilgiler, kişiler hakkında yanlış intiba uyandırabilecek.”

Teknoloji şirketlerini de uyaran başkan, üretilen cihazların fonksiyonlarını yerine getirmeye yarayacak kadar, en düşük düzeyde bilgi topladıklarından emin olunması gerektiğini söylüyor.

Onun gelecekte dediği şey, aslında ufak ufak hayatımıza girmiş durumda ve hızla belirleyici bir rol üstleniyor. Üstelik toplanan bilgilerin gerçeğe ne kadar uygun olduğu şüpheli ve hayatımızı karartabilir.

Özel hayata saygı duymayan şirketler güven kaybına uğrayabilir…

Edith Raminez’e göre, insanların evlerinde, arabalarında ya da yanlarında taşıdıkları, üzerinde insanları izlemeye yarayan cihazlar yoluyla, internet üzerinden birbiriyle bilgi alışverişi yapmasını sağlayan 'Nesnelerin interneti - The internet of things (IoT)' teknolojisi, tüketicilerin hayat tarzlarını yansıtan 'fazlasıyla özel bir resim' ortaya koyabilir.

Verilerin toplandığı bu resim, kişilerin kredi notundan, sağlık ve dini tercihine kadar, aile ve arkadaşlarından hayatlarındaki başka ayrıntılara kadar her şeyi barındırabilir.

Toplanan verilerin, insanlara sunulan hizmetleri, yayınlanan reklamları ve şirketlerin tüketicinin hayat tarzıyla ilgili yapacağı varsayımları etkilememesi mümkün mü?

Belki bu bilgiler, sizin kendinizde göremediğiniz ama başkalarının fark edebildiği bir resmi çizmekte kullanılacak.

Nesnelerin interneti ile sağlık imkânlarını geliştirmek ve ekonomik büyüme potansiyelini kullanmak mümkün, ancak bunun kişilerin özel hayatını teşhir etme pahasına olmaması gerekiyor.

Raminez’in bir öngörüsü de şu:

“Tüketicilerden toplanan hassas bilgileri riske etme düşüncesi sorgulanmalı, veriler yalnızca belli bir amaç için toplanmalı. Özel hayata saygı duymayan şirketler, potansiyel müşterilerinin güvenini kaybedebilir.”

BND, günde 220 milyon veri saklıyor…

Paranoyak olduğunu düşünseniz dahi, Raminez’i haklı çıkaran birçok olayı görüyor, yaşıyor, öğreniyoruz.

Bunlardan biri de, Alman sitesi Zeit Online’nın haberi…

Habere göre, Almanya’nın dış istihbarat teşkilatı BND, günde 220 milyon telefon ya da kısa mesajın metadatasını saklıyormuş.

Metadata, kim, kiminle, ne zaman, nerede telefon görüşmesi yapmış ya da kim, kime, ne zaman, nerede kısa mesaj göndermiş türünden bilgiler anlamına geliyor.

BND, bu verilerin bir kısmını Amerikan istihbarat servisi NSA'ye gönderiyor.

Bu bilgiler, stratejik aydınlatma faaliyetlerine bağlı olarak dünyanın çeşitli noktalarından toplanıyor, BND'nin Schöningen, Reinhausen, Bad Aibling ve Gablingen'deki merkezlerinde işleniyor.

Verilerin yüzde 1'i yani günde 2 milyon data, uzun vadeli analiz için 10 yıl boyunca saklanıyor.

Teşkilatın özrü ise kabahatinden büyük…

Alman yasalarına tabi şahıslar olmadığı müddetçe, sınırsız bir biçimde veri toplama hakkına sahip olduğunu savunuyor...

 

https://twitter.com/HalefRVayis

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Bilgi ve mesaj yağmuru, bellek erimesine mi neden oluyor? - 09.07.2025
>> Panoptikon: Bütünü gözlemlemek… - 25.06.2025
>> Popüler kültürde Kaliforniya sendromu… - 18.06.2025
>> Bilgi her yerde, ya görgü? - 11.06.2025
>> “İşletmeci olarak vizyon sahibi olabilirsiniz ama hayalperest olamazsınız...” - 04.06.2025
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Bilgi ve mesaj yağmuru, bellek erimesine mi neden oluyor?
Tüm Yazarlar