25.02.2015 / 08:20

Halef R.  VAYIS

İnternet gazeteciliği…

Habere ulaşma ihtiyacı insan için her zaman var olacak, ancak medya gereçleri günün gereklerine göre kendini yenilemek zorunda. Bu bağlamda gazete ve dergi yayıncılığı şekil değiştiriyor, değiştirmeye de devam edecek.

 

Türkiye’de internete erişim imkânına sahip bulunan hane oranı yüzde 49,1.

Yani her iki evden birinde internet erişimi var. 16-74 yaş arasındaki nüfusun yüzde 49’u internet kullanıyor. Her dört kullanıcıdan üçü, haber, gazete veya dergi okumak için internetten faydalanıyor.

Bu rakamlar, 2014 yılında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklandı.
Eminim geçen zamanda oranlar, internet lehine artmıştır.

Salt bu verilere baktığımızda bile, online yayıncılığın değerli hale geldiğini kabul ederiz.
Ancak daha önemlisi, haberi tüketenlerin beklentilerinin de değişmesi. Özellikle internetle büyüyen 90 kuşağı, interneti sadece eğlence aracı olarak değil, haber almanın kaynağı olarak da benimsedi.

İnternet gazeteciliğinin, klasik gazetecilikten farkları…

İnternet gazeteciliği, geleneksel gazeteciliğe oranla daha az maliyetle üretilen bir format.
Matbaaya, kağıda, mürekkebe, dağıtıma ve bunlar için gereken personele ihtiyaç yok.

Düşük maliyetleri nedeniyle, kendi gazetesinin patronu olmak isteyenlerin sayısı az değil. İki arkadaş bir araya gelip online gazete çıkarabiliyor. Ancak bu gazetelerin çoğunluğu kısa bir süre sonra kapanıyor. İnternet yayıncılığı ciddi bir emek ve rekabete karşı koyabilecek altyapı gerektiriyor çünkü. Eğer gerçek rekabet yapacaksanız, online yayıncılık sanıldığı kadar maliyetsiz değil.

Bir başka fark ise hız…
Haberi duyurmak ya da okutmak için ertesi günü beklemek mecburiyetinde değilsiniz. Ancak bu durumun dezavantajı da var. Haberin teyid ettirilmesi, zamana karşı yarış adına pek mümkün olamıyor. Bu da, uydurma haberlerin artmasını beraberinde getiriyor.

İnternet siteleri, çoğunlukla haber ajanslarından beslendikleri ve birbirlerinden haber kopyaladıkları için benzer haberlerle bezeniyorlar. Yine bu nedenle, kolay yönlendirme altında kalıp algı yönetimine aracı olabiliyorlar.

Görsel efektler ve video yayınları internete, basılan gazetelere kıyasla üstünlük yaşatıyor.
Hem okunma hem de izlenme aynı anda sağlanıyor.

Okurun interaktiflik durumu bir başka fark. Klasik okur daha pasifken, online okur ise habere karışabiliyor, yorum yapabiliyor, hatta kendi haberini yayınlatabiliyor.

İnternet gazeteciliği yapanların, sadece gazetecilik eğitimi almaları yeterli olmuyor; bilgisayar program ve servislerini iyi kullanabilmeleri de gerekiyor. Haberi hem üretir hem de okura sunarken, sahip olunması gereken bilgi birikimi, geleneksel yapıya göre değişim gösteriyor.

Yurttaş gazeteciliği önemli kaynak…

Online yayıncılığın kaynaklarından biri de yurttaş gazeteciliği.

Her birimiz birer muhabiriz artık. Etrafımızdaki olayları, elimizdeki akıllı iletişim gereçleri ile kaydedip yorumluyor ve etrafımızla paylaşıyoruz. İnternet gazeteciliği de bundan faydalanıyor. Ancak yurttaş gazeteciliğinin sübjektif bir tarafı var ve süreklilik arz etmiyor.

Peki, gazeteler ve dergiler bir gün yok olacak mı?

Elbette ki habere ulaşma ihtiyacı insan için her zaman var olacak, ancak medya gereçleri günün gereklerine göre kendini yenilemek zorunda. Bu bağlamda gazete ve dergi yayıncılığı şekil değiştiriyor, değiştirmeye de devam edecek.

İlk araba, ilk telefon, ilk televizyonu düşünün…

Gelişme denen şeyin, hiçbir zaman oluşumunu tamamlamadığı hepimizin malumu.

Nesne, ürün, hizmet ya da servisin işe yararlılığını korumasının sırrı, gerekli değişimi gösterebilmesi ve kendini yenilemesinde gizli...

 

twitter.com/HalefRVayis

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Bozukluk gören gözde… - 24.04.2024
>> Medyada gündem belirleme… - 17.04.2024
>> Gerçekliği görme yeteneğini yitiriyor muyuz? - 03.04.2024
>> Milyonlarca sinek yanılıyor olamaz… - 27.03.2024
>> Çalıştıkça fakirleşmek (working poor)… - 20.03.2024
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Bozukluk gören gözde…
Tüm Yazarlar