Dünyanın yeni halleri…
Cep telefonunuza yüklediğiniz bir uygulama sayesinde yürürken para kazanıyorsunuz. Ne kadar çok yürürseniz, o kadar fazla para biriktiriyorsunuz...
Bitcoin’den sonra hayatımıza yeni bir sanal para birimi daha girdi: Bitwalking.
Attığınız adımları sayarak paraya dönüştüren sistem, ne kadar çok yürürseniz o kadar fazla para kazanmanıza fırsat tanıyor.
Cep telefonunuza yüklediğiniz bir uygulama sayesinde adımlarınız sayılıyor ve her on bin adımda, 1 dolar elde ediyorsunuz.
Kazandığınız paraları internet alışverişlerinde harcayabiliyor ya da sanal döviz bürolarında gerçek paraya dönüştürebiliyorsunuz.
Bitwalking'in yaratıcıları Nissan Bahar ve Franky Imbesi, projeleri için şu ana kadar 10 milyon dolar finansman sağlamış durumda.
“Deli mi ne!” demeyin. Ya da deyin.
Bilekte sayaç…
Projenin ana finansörleri Japonlar.
Japon elektronik şirketi Murata, Bitwalking'in telefonlardan bağımsız kullanılabilmesi için bir de bileklik tasarlamış. Kullanıcının adımlarını sayıp teyit edecek olan bileklik, ne kadar sanal para kazanıldığını da söyleyebilecek.
İşin içine yürümek girince, Bitwalking’i para kabul edeceğini açıklayan ilk şirketler de ayakkabı üreticileri olmuş.
İngiltere'de bazı bankalar ise projenin yaratıcılarıyla temas halinde.
İşin sağlık tarafını unutmayalım.
Projenin küresel hedefleri arasında büyük spor markalarıyla, sağlık hizmetleriyle ve sigorta firmalarıyla işbirliğine gitmek var.
Çeşitli şirketlerin, çalışanlarının daha sağlıklı olması için Bitwalking uygulamasına destek verebileceği ve ay sonunda maaşlarının yanında, yürüdükleri yolu da ek gelir olarak çalışanlara dağıtabileceği gibi vizyoner bir yaklaşım, sırada bekliyor.
Yeni dünya hallerinin bir kısmı böyle...
Öte yandan her geçen gün daha fazla endişe içine itiliyoruz…
Son günlerde sıklıkla okuyoruz, duyuyoruz. Ülkeler vatandaşlarını teröre karşı uyarıyor. Bunlardan biri de, dünkü açıklamasıyla ABD oldu.
Vatandaşlarına küresel seyahat uyarısında bulunan Amerikalı yetkililer, buna gerekçe olarak artan terör tehlikesini gösteriyor. IŞİD, El Kaide, Boko Haram gibi örgütlerin, birden fazla bölgede saldırılara hazırlandıklarını açıklıyor. Kamuya açık mekanlarda dolaşırken ve toplu taşıma araçlarıyla seyahat ederken vatandaşlarından dikkatli olmalarını, kalabalık yerlerde dolaşmaktan kaçınmalarını istiyor.
Elbette farkındasınızdır…
Her geçen gün daha fazla endişe içine itiliyoruz. Dünyada adeta bir korku imparatorluğu yaratılıyor. Özellikle demokrasiyle yönetilen gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde bu değişim gözle görülür ölçüde hissediliyor.
Diktatörlüklerin, otoriter ve totaliter yönetimlerin hakim olduğu, gelişmemiş ülke toplumlarının ise alışkın oldukları yöntemdir bu.
Korkutarak yönetmek en kolay yol olsa gerek. Sanırım ve “korkarım” çoğu toplumlar, artık böyle yönetilecek.
Yakın gelecekte “yorganlarınızın altında kalın, sakın dışarı çıkmayın” uyarısıyla karşılaşırsak şaşırmayalım...
