Etki Odaklı Sohbetler'in konuğu Adalar Vakfı Eski Başkanı Halim Bulutoğlu oldu

Medyaloji.net » sosyal sorumluluk » Etki Odaklı Sohbetler'in konuğu Adalar Vakfı Eski Başkanı Halim Bulutoğlu oldu
Etki Odaklı Sohbetler'in konuğu Adalar Vakfı Eski Başkanı Halim Bulutoğlu oldu

Sivil toplum ve toplumsal fayda alanındaki çalışmaların görünür kılınmasını hedefleyen SosyalUp'ın “Etki Odaklı Sohbetler” YouTube serisinin 23. bölümünde Adalar Vakfı Eski Başkanı Halim Bulutoğlu konuk oldu.

Vakfın kuruluş hikâyesini, Adalar Müzesi'nin ortaya çıkış sürecini, yürütülen kültürel ve çevresel projeleri izleyicilerle paylaştı.

1984 yılında adaların önde gelen iş insanları, gazetecileri ve kamu yöneticilerinin girişimiyle kurulan Adalar Vakfı'nın, o dönemde belediyelerin kaynak sıkıntısı yaşadığı bir süreçte ortaya çıktığını belirten Bulutoğlu, vakfın amacının adaların doğal ve kültürel mirasını korumak, bu mirası yaşatmak ve toplumla paylaşmak olduğunu söyledi. 1980'lerin başında Marmara Denizi'ndeki kirliliğin artması ve bölgedeki sosyal dönüşümün hızlanmasıyla adalarda kültürel değerlerin korunmasına yönelik çalışmaların önem kazandığını vurguladı.

Bulutoğlu, vakfın en önemli girişimlerinden biri olan Adalar Müzesi'nin, 2010 yılında İstanbul'un Avrupa Kültür Başkenti projesi kapsamında Adalar Vakfı ile Adalar Belediyesi iş birliğiyle hayata geçirildiğini anlattı. 2008'de başlatılan hazırlık süreciyle temelleri atılan müzenin, İstanbul'un ilk ve halen tek kent müzesi olma özelliğini taşıdığını belirtti. Kurulduğu günden bu yana yaşayan bir müze olarak faaliyet gösteren Adalar Müzesi'nin kalıcı ve geçici sergilerle sürekli yenilenen bir içerik sunduğunu söyleyen Bulutoğlu, “Victor Albukrek Koleksiyonu”, “Şakir Paşa Ailesi” ve “Heybeliada: Saltanattan Cumhuriyete” gibi sergilerin büyük ilgi gördüğünü ifade etti. Ekim ayında ise Rum Yetimhanesi'nin tarihine ışık tutacak yeni bir serginin açılacağını paylaştı.

Adalar Vakfı'nın aynı zamanda güçlü bir arşiv ve yayıncılık faaliyeti yürüttüğünü dile getiren Bulutoğlu, Adalı Yayınları'nın 2004 yılında kurulduğunu ve bugüne kadar 80'e yakın kitap yayımladığını belirtti. Bu yayınların anı kitaplarından yerel tarih araştırmalarına kadar geniş bir yelpazede üretildiğini söyledi. Ayrıca 2003 yılından bu yana yayımlanan Adalı Dergisi'nin, günümüzde dijital ortamda da okurlarla buluştuğunu aktardı. Müze ekibinin “Adaların taşınmaz kültür varlıkları”, “Adalıların yaşam öyküleri” ve “Osmanlı belgelerinde Adalar” gibi dijital arşiv projeleriyle kültürel belleği koruma çabasına dikkat çekti.

Doğal mirasın korunmasının da vakfın öncelikli konularından biri olduğunu vurgulayan Bulutoğlu, Marmara Denizi'ndeki ekosistemin hızla bozulduğunu, “Marmara'da Hayat Var (Şimdilik)” adlı sergilerle bu duruma dikkat çektiklerini söyledi. Hayalet ağlar, kirlilik ve müsilaj gibi tehditlere karşı farkındalık yaratmayı hedeflediklerini, bugün Adalar çevresindeki mercan oluşumlarının ve su altı canlılarının korunması için çalıştıklarını belirtti.

2019 yılında faytonların kaldırılmasıyla başlayan yeni ulaşım dönemine de değinen Bulutoğlu, çevre dostu bir sistem hedeflense de, mevcut elektrikli araçların büyüklüğü ve mimari dokuya uyumsuzluğu nedeniyle adalarda yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Vakfın, yaya öncelikli ulaşım, bisiklet kullanımı ve doğayla uyumlu araç modelleri konusunda alternatif öneriler geliştirdiğini aktardı.

Marmara Denizi'ndeki kirliliğin en büyük çevresel tehdit olduğunu belirten Bulutoğlu, “Marmara'da iki su tabakası var: yüzeyde Karadeniz, dipte Ege suyu. Biz yüzeyde temiz gibi görünen suda yüzüyoruz ama altta ölü bir tabaka oluşuyor ve bu her yıl biraz daha yükseliyor.” sözleriyle durumun ciddiyetine dikkat çekti. Bu nedenle vakfın bilimsel araştırmalar, farkındalık kampanyaları ve hukuki girişimlerle deniz yaşamını korumak için çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.

Bulutoğlu, 2014 yılından bu yana düzenlenen Nazım Hikmet Yaz Kampı'nın da vakfın önemli sosyal projelerinden biri olduğunu paylaştı. Yazar Gündüz Vassaf ve Nazım Hikmet'in oğlu Mehmet Hikmet'in hayalinden doğan kampın, gençleri kültürlerarası diyalog, barış ve dayanışma temaları etrafında buluşturduğunu anlattı. Bu yıl onuncusu düzenlenen kampta, Türkiye'nin farklı bölgelerinden ve yurt dışından gelen gençlerin katılımıyla üretken bir paylaşım ortamı yaratıldığını ifade etti.

Son olarak Bulutoğlu, Adalar Vakfı'na destek olmanın farklı yolları olduğunu vurguladı. Adalı Yayınları'ndan kitap satın almanın, Adalar Müzesi'ni ziyaret etmenin veya Nazım Hikmet Kampı'na katkıda bulunmanın, vakfın çalışmalarını sürdürebilmesi için büyük önem taşıdığını belirtti. “Adalar'ın doğasına, belleğine ve kültürüne sahip çıkmak, İstanbul'un geleceğine sahip çıkmaktır.” diyerek sözlerini tamamladı.

YORUMLAR