Saat: 17:27
Anayasa Mahkemesi (AYM), gazeteci Fatih Altaylı'nın Özdemir'in maddi ve manevi varlığını koruma hakkını ihlal etmediğine karar verdi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), gazeteci Fatih Altaylı'nın "Nihat Özdemir Olayı" başlıklı köşe yazısında ve "Olaylar ve Gerçekler" adlı televizyon programında kullandığı sözlerin, Özdemir'in maddi ve manevi varlığını koruma hakkını ihlal etmediğine karar verdi.
Kararda, "Basın özgürlüğünün kapsamının, bir dereceye kadar abartıya ve hatta kışkırtmaya izin verecek şekilde geniş yorumlanması gerektiği kabul edilmelidir" denildi.
İş adamı Özdemir, köşe yazısında ve televizyon programında, hakkında gerçek dışı açıklamalarla kişilik haklarına saldırıda bulunduğu iddiasıyla Altaylı aleyhine tazminat davası açtı. Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, davayı reddetti. Temyiz üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ret kararını onadı. Özdemir, bunun üzerine AYM'ye bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu kabul eden Yüksek Mahkeme, Özdemir'in olay nedeniyle haklarının ihlal edilmediğine karar verdi. Kararda, yerel mahkemenin, Özdemir'in talebini, söz konusu haberin bir bütün olarak görünür gerçeğe uygun olduğu ve özle biçim arasındaki dengenin bozulmadığı gerekçesiyle reddettiği aktarıldı.
"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GENİŞ YORUMLANMALI"
Söz konusu makaledeki ve televizyon programındaki sözlerin bir ölçüde, genel yararı ilgilendiren bir tartışmaya katkı sunduğunun kabul edilebileceği belirtilen kararda şöyle denildi:
"Bu hususla ilgili olarak, basının genel yararı ilgilendiren bütün sorunlar hakkında bilgi ve fikir yayma fonksiyonuna, kamunun bu bilgi ve fikirleri alma hakkının eklendiği unutulmamalıdır. İlk derece mahkemesi olaylarla, yayınların içeriği arasındaki öz-biçim ilişkisinin bozulmadığına ve başvuruya konu sözlerde geçen olayların 'görünür gerçekliğe' uygun olduğuna karar vermiştir. Diğer yandan başvuruya konu sözlerde abartıya kaçılmadığı da söylenemez. Ne var ki basın özgürlüğünün kapsamının, demokrasi ile yakın ilişkisinin doğal sonucu olarak, bir dereceye kadar abartıya ve hatta kışkırtmaya izin verecek şekilde geniş yorumlanması gerektiği kabul edilmelidir."