29.01.2020 / 11:28

Halef R.  VAYIS

Zordur mülteci olmak…

"Oğlumu okuldan almaya gittim, ağlıyordu. ‘Beni ittiler, kovdular, eşyalarımı yerlere attılar, buradan git, seni istemiyoruz dediler' diye anlattı. Elimden hiçbir şey gelmiyor, hiçbir şey yapamıyorum. Aldım çocukları okuldan, evdeler şimdi."

 

Mülteci olmak zordur...

Bilmediğiniz topraklarda, tanımadığınız insanlar arasında sığıntısınızdır...

Yerleşiklerce hor görülür, istenmezsiniz.

Yabancısınız ve yaralısınız. Gelecek ise belirsiz…

Kimi acır. Kimi sizi düşman beller.

Ve maalesef tarihin gelmiş geçmiş en yoğun göç dönemlerinden birini yaşıyoruz.

BBC, Selin Girit imzasıyla Türkiye’deki Suriyeliler ile ilgili bir makale yayınlanmıştı geçenlerde. Şu bölümünü birlikte okuyalım:

10 yaşındaki Yazan, ilkokul 3. sınıf öğrencisi. 4 yıl önce Halep'ten Türkiye'ye kaçak yollarla gelmişler. Yazan, ilkokul birinci ve ikinci sınıfı "Suriye okulu" tabir edilen bir okulda okumuş. Ancak şimdi gittiği Türk okulunda sorunlar yaşamaya başlamış.

Annesi Baraa Karamuhammed, oğlunun okulda Suriyeli olduğu için kötü muameleye maruz kaldığını ve bu yüzden Yazan'ı artık okula göndermeyeceğini söylüyor.

"Oğlumu okuldan almaya gittim, ağlıyordu. ‘Beni ittiler, kovdular, eşyalarımı yerlere attılar, buradan git, seni istemiyoruz dediler' diye anlattı. Elimden hiçbir şey gelmiyor, hiçbir şey yapamıyorum. Aldım çocukları okuldan, evdeler şimdi."

Şimdi koyun kendinizi 10 yaşındaki bu çocuğun yerine ya da onun annesi olduğunu düşünün bir an…

"Çocuklar beni sevmiyor, beni dövüyorlar, öğretmenin dilini anlayamıyorum"

Baraa El Şihabi, 29 yaşında Suriyeli bir matematik öğretmeni.

El Bab'dan Kilis'e, oradan da İstanbul'a geçeli 4 yıl olmuş. Şimdi bir Türk okulunda rehberlik ve Suriyeli öğrenciler ile Türk öğretmenler arasında çevirmenlik yapıyor.

Şihabi, okula gittiği ilk gün duygusal bir manzarayla karşı karşıya kalmış. Yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

"Teneffüste bir bakayım dedim Suriyeli öğrenciler nerede diye. Bir Suriyeli öğrenciyle konuşurken başka bir öğrenci yanıma koşarak geldi ve bana sarıldı. 'Öğretmenim sen Arapça konuşuyor musun? Ben seni çok seviyorum.' dedi.

İki dakika boyunca bana sarıldı ve ağladı. 'Hayırdır yavrum, ne oldu?' diye sordum. Bana 'burada çocuklar beni sevmiyor, beni dövüyorlar, ben öğretmenin dilini anlayamıyorum, okulu bırakmak, eve dönmek istiyorum’ dedi.”

Şihabi, Suriyeli ve Türk öğrenciler arasındaki gerginliklerin kimi zaman çok ciddi boyutlar da alabildiğini söylüyor:

"Bizim okuldaki bir Suriyeli öğrencinin bir hastalığı var. Bu hastalığı taşıyan çocuk, herhangi bir darbe aldığında, bu iç kanamaya neden oluyor. Diğer öğrenciler, Suriyeli olduğu için onu okulda istemiyorlar. Bir gün 3 öğrenci çıkışta bu öğrenciyi bekliyor ve çocuğu sokakta dövüyorlar. Bu da iç kanamaya yol açıyor. Çocuk acile kaldırıldı, ölümden döndü."

Bu hikayede sanata ve dostluğa da yer var…

Ancak Suriyeliler ile Türk’lerin hikayesinde, sanata ve dostluğa da yer var.

Debdebe, Mayıs 2016'da kurulmuş bir müzik grubu. Suriye'nin Humus kentinden 3,5 yıl önce İstanbul'a gelen ve rap müzik yapan Mehdi Alkelany ile bir atölyede tanışmalarının ardından birlikte konserler vermeye başlamışlar.

Debdebe'den Seçkin Erdi, "Biz Mehdi'nin Suriyeli olmasıyla ilgilenmiyoruz. Mehdi bizim İstanbul'da müzisyen bir arkadaşımız. Onun gündelik hayatını Suriyeli olduğu için zorlaştıran her şey bizim de meselemiz bir yandan. Bizimle aynı vatandaşlık haklarına sahip olmaması büyük bir mesele bizim için" diyor.

Peki ya "Suriyeliler gitsin" diyenler?

"Ben şundan eminim ki, kimse kimseden nefret etmez," diyor Mehdi ve ekliyor:

"Kimse kimsenin yıkılmış bir evin önünde ve tehlikeli bir mahallede kalmasını istemez. Böyle bir insan yok, nereli olursa olsun."

Mehdi haklı mı dersiniz?

 

https://twitter.com/halefrvayis

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Milyonlarca sinek yanılıyor olamaz… - 27.03.2024
>> Çalıştıkça fakirleşmek (working poor)… - 20.03.2024
>> 2050 yılına gelindiğinde… - 13.03.2024
>> Teknoloji insan ırkının sonunu getirir mi? - 06.03.2024
>> Balina üzerinde seyahat eden kedi misali... - 28.02.2024
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Milyonlarca sinek yanılıyor olamaz…
Tüm Yazarlar