26.12.2018 / 09:11

Halef R.  VAYIS

“Narin, kırılgan bir gelecek yaratıyor olabiliriz…”

Bugün itibariyle Dünya’nın yarısı resmi olarak online durumda, diğer yarısı online olduğunda nasıl bir internet ile karşılaşacak acaba?

 

İnternet protokolleri TCP/IP ortak mucidi Vint Cerf ve webin mucidi Tim Berners-Lee, 20 yıl boyunca hayata geçirilmesine yardımcı oldukları internetin geleceği konusunda karamsarlar.

Bunu, geçenlerde ABD’de yapılan bir konferansta Tim Berners-Lee şöyle dile getirmişti:

İnternet için artık endişe zamanı, korku zamanı. İnternetin insanlık için net bir fayda olduğu noktaya ulaşmamız için hep beraber çok sıkı çalışmamız gerekiyor.

Vint Cerf de, “www” hakkındaki bu endişeye şu cümle ile katıldı: “Narin, kırılgan bir gelecek yaratıyor olabiliriz. Peki, başarısız olduğumuzda ne olacak?

Sıklıkla Kaliforniya’daki teknoloji konferanslarına davet edilen Estonya eski başkanı Toomas Hendrik Ilves, bu moral bozukluğundan etkilenen isimler arasında ve “Liberal demokrasilerin daha önce hiç olmadıkları bir şekilde tehdit altında” olduğunu düşünüyor.

İngiltere merkezli Southampton Üniversitesi bilgisayar bilimi profesörü Wendy Hall da “çocuklarımıza ve bize neler oluyor” diyerek durumdan yakınıyor.

İnsanların, basit kişisel tacizlerden mahrem verilerinin satılmasına kadar çeşitli sosyal ve internet sorunsallarına maruz kalabildiğini belirten Hall, demokrasiye karşı yapılan saldırılara da dikkat çekiyor ve geçmişte güç olarak görülen bazı özelliklerin artık zayıflık olabileceğini söylüyor.

Aslı kötüsü, internetin bu lider isimlerinin, sorunları çözmek için birbirimizle konuşarak bir yol bulmak dışında iyi bir önerisi de yok.

Bugün itibariyle Dünya’nın yarısı resmi olarak online durumda, diğer yarısı online olduğunda nasıl bir internet ile karşılaşacak acaba?


Bir tarafta endişe, diğer yanda varlığını teknolojiye borçlu şirketler

Ancak internet ile birlikte zirve yapan teknoloji dünyasının geldiği noktadan gayet memnun, varlığını ona borçlu kesimler de var.

Çin’in internet devi Alibaba mesela…

Alibaba geçtiğimiz günlerde, check-in, oda servisi, ışıkların kontrolü gibi bir dizi işlemi otomatikleştiren yapay zeka ve robotla donanmış otelinin açılışını gerçekleştirdi.

FlyZoo Hotel, doğu Çin’deki Zhejiang eyaletinin başkenti ve Alibaba’nın merkezinin de bulunduğu Hangzhou’da hizmet verecek.

Müşteriler, otele girişte sadece yüzlerini taratarak kayıt yaptırabiliyor. Otele yerleştirilen yüz tanıma sistemi, müşterilere kapıları açmak ve diğer otel hizmetlerinden yararlanmak üzere anahtar gibi kullanmasına izin veriyor.

Kullanıcılar ayrıca sesle çalışan dijital yardımcı aracılığıyla odanın ışıklarını, televizyonunu, perdelerini açıp kapatabilirken; robotlar da yemek, kokteyl ve kahve servisi sunuyor. Otel rezervasyonu ve otelden çıkış işlemleri de cep telefonundaki bir uygulama kullanılarak yapılabiliyor.

Bu otel, Çin teknoloji şirketlerinin konaklama sektörü gibi geleneksel faaliyet alanlarına girme eylemlerinin son örneği.

Nerden baksanız garip bir durum…

Bütün yaşamlarını internet dünyasının gelişmesine adamış kurucuları, internetin geleceğinden endişe duyarken; bunun nimetlerinden yararlanan başka bir kesim ise dünyadaki yaşamı yeniden şekillendiriyor.
 

twitter.com/halefrvayis

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Medyada gündem belirleme… - 17.04.2024
>> Gerçekliği görme yeteneğini yitiriyor muyuz? - 03.04.2024
>> Milyonlarca sinek yanılıyor olamaz… - 27.03.2024
>> Çalıştıkça fakirleşmek (working poor)… - 20.03.2024
>> 2050 yılına gelindiğinde… - 13.03.2024
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Medyada gündem belirleme…
Tüm Yazarlar