09.10.2019 / 09:36

Halef R.  VAYIS

Geleceğe en hazır ülkeler…

Hazırlar sınıfına giren 25 ülke, küresel üretimin yüzde 75’ini gerçekleştiriyor. Bu ülkeler mevcut güçleriyle, dönüşüme hazır yapılarıyla ve şimdiden hazırladıkları stratejileriyle, aradaki farkı daha da açacak gibi görünüyor.

 

Teknolojinin önlenemez hızı, zaten karmaşık olan verimlilik ve büyümeyi arttırmaya yönelik politikalar belirleme sürecini, daha karmaşık hale getirdi.

Çözüme yönelik, insan odaklı, sürdürülebilir ve kapsayıcı yöntemler geliştirmek, şirketler için olduğu kadar, artık ülkeler için de zorunluluk halini aldı.

Ve elbette ülkeler, öngörülen geleceğe yönelik çeşitli çalışmalar yapıyorlar.

ABD, Singapur, İsviçre, İngiltere, Hollanda en hazır ülkeler…

Dünya Ekonomik Forumu’nun hazırladığı “Üretimin Geleceğine Hazırlık 2018” başlıklı raporda yer verilen 100’ü aşkın ülke, performanslarına göre dört gruba ayrılıyor.

Öncü ülkeler, yüksek potansiyel taşıyan ülkeler, gelişmekte olan ülkeler ve geçmişte kalan ülkeler…

Raporun değerlendirmesine göre, Dördüncü Sanayi Devrimi’ne ABD, Singapur, İsviçre, İngiltere ve Hollanda, en hazır ülkeler olarak sıralanıyor. Avrupa ülkelerinin çoğunluğunun yanı sıra Çin, Japonya, Güney Kore de, yeni döneme hazır ülkeler arasında yer alıyor.

Hazırlar sınıfına giren 25 ülke, günümüz küresel üretiminin yüzde 75’ini gerçekleştiriyor. Bu ülkeler mevcut güçleriyle, dönüşüme hazır yapılarıyla ve şimdiden hazırladıkları stratejileriyle, aradaki farkı daha da açacak gibi görünüyor.

Almanya, 2011 yılında Endüstri 4.0 hamlesiyle dijitalleşmeye başlayan ilk ülkeler arasında yer aldı.

Japonya, Toplum.5.0 programıyla sadece üretim süreçlerini değil, toplumu da yeni teknolojik dönüşüme hazırlamaya başladı.

İngiltere “Endüstriyel Strateji”, Singapur ise “Akıllı Sanayi Hazırlık Endeksi” ile Dördüncü Sanayi Devrimi’ne hazırlanma konusunda adımlar attılar.

Türkiye’nin Konumu

Raporda değerlendirilen 100 ülke arasında hazırlık bakımından 57’nci sırada yer alan Türkiye, güçlü bir üretim yapısına sahip ancak geleceğe yeterince hazırlanmayan, maalesef “geçmişte kalan” ülkeler arasında sıralanıyor.

Güçlü bir üretim yapısının ise artık tek başına küresel rekabetçilik açısından yeterli olmadığı kabul ediliyor.

Bu nedenle ülkemizin, üretim merkezi yerine, inovasyon merkezi olarak gelişen global pazarda kendine yer bulması gerekiyor.

Küreselleşmenin etkisiyle büyüyen, yabancı yatırımcılarla geleneksel sanayi yapılarını kuran ülkeler, artan maliyetlerle birlikte ucuz iş gücü avantajını başka ülkelere kaptırma riskiyle karşı karşıya.

Değişimin itici güçleri konusunda kötü bir performans sergilediği belirtilen bu ülkeler için raporda, “kurumsal bir yapı kurmaz, insan sermayesini geliştirmez, inovasyon yapmazsa daha da gerilere düşecek” değerlendirmesi yapılıyor.

Geleceği tam anlamıyla öngörmek mümkün olmasa da, günümüzde kapsamlı bir üretim yapısına sahip Türkiye, geleceği kuracak potansiyele sahip...

Yeter ki, geç kalmayalım…

 

twitter.com/halefrvayis

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Bozukluk gören gözde… - 24.04.2024
>> Medyada gündem belirleme… - 17.04.2024
>> Gerçekliği görme yeteneğini yitiriyor muyuz? - 03.04.2024
>> Milyonlarca sinek yanılıyor olamaz… - 27.03.2024
>> Çalıştıkça fakirleşmek (working poor)… - 20.03.2024
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Bozukluk gören gözde…
Tüm Yazarlar