16.08.2023 / 11:55

Halef R.  VAYIS

Almaya ayarlı olmak…

En güçlü ya da yoksul olanların büyük çoğunluğu, kendi küçük ya da büyük çıkarını esas alarak ve kendini dünyanın merkezine koyarak yaşıyor. Herkesin mazereti var!

 

Azıcık üzerine düşündüğümüzde, pek çoğumuzun hemfikir olacağı bir tespittir:

İnsan doğası gereği, almaya ayarlıdır.

Çok azımız yatkındır vermeye...

Paylaşırken dahi, fazlasını ve/veya iyi tarafını ister insanoğlu.

Tüm güç kavgaları, yaradılıştan beri yapılan savaşlar, bu sebepledir.

Daha fazlası, daha iyisi, daha güzeli içindir hedefi; sahip olduklarıyla da kendini güvende hisseder.

Ancak güvensiz bir yaşama sürüklenmesinin nedeni, yine aynıdır.

Almak, elde ettiğini korumak ve daha çoğuna ulaşmak; onun mutluluğunun ya da mutsuzluğunun sanal anahtarıdır.

 

En masum isteme ve elde etme şekli ise insan yavrusunundur...

Bebeklik döneminde…

İstek, ihtiyaç ve tatminin miktarı, gerektiği kadardır…

En yeni Iphone, lüks yaşam ve haz arayışları yoktur; sahibi olduğu şeyleri başkalarına göstererek mutlu olmanın akıntısına henüz kapılmamıştır yavru insan.

Temel ihtiyaçları vardır hepsi hepsi…

Tüketim neferi olmasına ise zaman vardır.

Elde etmek ve sahip olduğunu korumak için savaşması zamanla başlar, artarak sürer…

Yolun sonuna yaklaştıkça da azalır…

Bebekliğine döner…

 

Almak… Nereye kadar!

Aşağıdaki dizeler, doğa için yapılan bir etkinlikte, konuklar tarafından ziyaretçi defterine yazılmıştı. İnsanın almaya ayarlı özelliği ve doğanın vermeye endeksli yanı ile işlerin nereye vardığını anlatıyordu. Yeri gelmişken defterden birkaçını paylaşayım istedim:

 - “Doğa, yok olduğunu fark etmez; kendi için düşünmez, üzülmez. Biz umursamalıyız; kendimiz için, bencilce…”

 - “Enerji savaşları, temiz su savaşları... Yani gidişat iyi değil.”

 - “En güçlü ya da yoksul olanların büyük çoğunluğu, kendi küçük ya da büyük çıkarını esas alarak, kendini dünyanın merkezine koyarak yaşıyor.”

 - “Herkesin bir mazereti var…”

 - “Komik olan, korunmak doğanın umurunda bile değil. O nasıl olsa, öyle ya da böyle var olacak...”

 

twitter.com/halefrvayis 

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Bir büyük ideal, nasıl tarihe gömüldü? - 02.10.2024
>> Enformasyon denetimi ile dünya aynılaşıyor… - 25.09.2024
>> Her yer öfke mayınlarıyla dolu… - 11.09.2024
>> Üçlü filtre testi… - 06.09.2024
>> Sosyal medya bağımlılığı iletişim çağını tehdit ediyor… - 28.08.2024
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Bir büyük ideal, nasıl tarihe gömüldü?
Tüm Yazarlar