Saat: 13:56
SosyalUp YouTube kanalında yayınlanan “Toplumsal Fayda Hikâyeleri” programının yeni konuğu Sosyal Etki ve Kurumsal Gelişim Danışmanı Ayşe Kırımlı oldu.
Kurumların topluma değer katan çalışmalarını görünür kılmak ve ilham verici iyi örneklerin yaygınlaşmasına katkı sağlamak amacıyla MarjinalSosyal'in hayata geçirdiği “Toplumsal Fayda Hikâyeleri” YouTube programının ikinci bölümüne Sosyal Etki ve Kurumsal Gelişim Danışmanı Ayşe Kırımlı konuk oldu.
2016 yılında Marjinal Porter Novelli tarafından markalarla sivil toplumu buluşturmak ve topluma fayda sağlayan iş birlikleri geliştirmek amacıyla hayata geçirilen MarjinalSosyal'in hazırladığı, MarjinalSosyal Direktörü Aynur Kolbay Hülya'nın sunduğu ve SosyalUp YouTube kanalında yayınlanan “Toplumsal Fayda Hikâyeleri” programının yeni konuğu Sosyal Etki ve Kurumsal Gelişim Danışmanı Ayşe Kırımlı oldu.
Özel sektör ve sivil toplumun birlikte yaratacağı sürdürülebilir sosyal etkiye dikkat çeken Ayşe Kırımlı, bu iş birliklerinin yalnızca iyi niyete değil; sağlam yapılara, stratejik ortaklıklara ve ölçülebilir sonuçlara dayanması gerektiğini vurguladı. Özel sektörün stratejik düşünme, kaynak yönetimi ve kurumsal sürdürülebilirlikte güçlü olduğunu; sivil toplumun ise toplumsal ihtiyaçları anlama, yerel gerçeklerle çalışma ve güven ilişkisi kurma konularında öne çıktığını belirterek, “Bugün toplumda etki yaratmak isteyen kurumların artık bu iki tarafın da düşünce yapısının ve çalışma disiplininin harmanlanmasıylatoplumsal etkiyi yaratacağına inanıyorum” dedi.
TÜSEV ve CIVICUS'un 2024 araştırmasına göre; Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarının yüzde 68'i sürdürülebilir finansmanı, yüzde 54'ü ise insan kaynağı kapasitesinin yetersizliğini en büyük zorluk olarak görüyor. Kırımlı, bu verilerin sivil toplumun yalnızca maddi değil, yapısal olarak da güçlenmeye ihtiyaç duyduğunu gösterdiğini vurguladı ve ekledi: “Kaynak geliştirmede çeşitlilik çok kritik bir konu. Bir diğer önemli konu, profesyonel insan yapısı. Gönüllülük çok değerli ama sürdürülebilirlik için profesyonellik şart. Etki ölçümü de 'ne çok yaptık değil, neyi değiştirdik?' sorusuna yanıt bulmakla ilgili olmalı.”
Kırımlı, özel sektör ve sivil toplum arasındaki ilişkilerin sponsorluktan stratejik ortaklığa evrilmesi gerektiğini belirterek, “Ben bunun adına ‘sosyal etki yol arkadaşlığı' diyorum. Ortak vizyon, düzenli iletişim ve etki odaklı raporlama sayesinde ideal iş birliği gerçekleşebilir” dedi.
Kurumların çevreye, topluma ve yönetişime dair performanslarını ölçen bir kriter olan ESG (Çevresel, Sosyal, Yönetişim) yaklaşımının giderek önem kazandığını da belirten Ayşe Kırımlı, önümüzdeki dönemde uzun vadeli, ölçülebilir ve sürdürülebilir iş birliklerinin daha çok öne çıkacağını vurguladı. Kırımlı'ya göre; yatırımcıların ve tüketicilerin beklentisi, markaların topluma somut bir fayda üretmesi yönünde. Hikâyesi güçlü ama sadece hikâye anlatan değil; ölçülebilir ve verilere dayanarak bu hikâyeyi görünür kılanprojeler daha çok değer kazanacak.
Ayşe Kırımlı, programdaki sözlerini şöyle tamamladı: “Toplumsal etki tek bir kurumun değil, birlikte düşünebilenlerin hikâyesidir. Sivil toplum ve özel sektör omuz omuza verirse hem kurumlar güçlenir hem de toplum sürdürülebilir fayda kazanır.”
