30.05.2018 / 12:34

Halef R.  VAYIS

Yeniden keşfedilmesi gereken sırlardan biri…

Zaman, yeni değerler ve yeni formüller üretiyor, sonra da yok ediyor. Döngü böylece sürüyor...

 

Basitlik Kanunları kitabının yazarı John Maeda’ya göre, öz değerinizi kaybetmeden azaltabileceğiniz kadar şeyi azaltın ve geri kalan her şeyi gizleyin; sahip olduklarınızla övünmeyin…

Basitlikten…
Yalınlık ya da diğer adıyla sadelikten…
Püriten hayattan değil, hedonist yaşamanın ölçüsünü bilmekten söz ediyor…

Sanırım günümüzün karmaşık, abartılı ve çok yüzlü dünyasında, yeniden keşfedilmesi gereken önemli sırlardan birini özetliyor…

 

Zaman, yeni değerler ve formüller üretiyor, sonra da yok ediyor…

Zaman, sürekli yeni değerler üretip sonra onları öğütürken, haliyle formüller de değişime uğruyor. Döngü böylece sürüyor...

Bugün başarı için mutlak formülün peşinde koşanlar, bunu kendi yeteneklerinde arasınlar; daha kolay bulacaklardır.

Kendi değerlerinde, kendi hayallerinde, kendi doğrularında…
Ve kendi uygulamalarında...

Taklit ederek yol almaya başlarsanız, hareket ve vizyon yeterliliğiniz sınırlı kalacaktır çünkü...

Başkalarına zarar vererek, hatta onları yok etmeye çabalayarak başarıya ulaşmaya çalışanlar ise, günü geldiğinde zarar görmeyi, yahut yok edilmeyi göze almalılar.

Bazen taklit edildiğinizi sanırken, bakmışsınız ki, hiç farkına varmadan taklit edenin ta kendisi olmuşsunuzdur.

Yarışta geride kalıp dengenizi kaybedebilirsiniz. Bu durumda bir girdaba düşüp içinden çıkamayabilirsiniz.

Girdaptaysanız, akışkanın neresinde durduğunuz belirleyicidir. Merkezdeyseniz hızlı ve hafifsinizdir. Merkezden uzaklaştıkça yavaşlar ve ağırlaşırsınız.

Geçmişteki başarınızdan ise medet ummayın, çünkü hiçbir zaman gelecekteki başarınızın teminatı değildir.

 

Zararsız deli…

“Altın kaplı, gül renkli fikirler, kızgınca uyuyorlardı.”

Şimdi buraya böyle bir cümle yazdım. Gramer olarak doğru, ayrıca havalı bir ifade…
Peki, bize ne anlatıyor?
Hiçbir şeyi!
Havada uçuşan vaatler gibi “hiçbir şeyi” anlatıyor…

Hep konuşup hiç yapmak gibi…

Ben çocukken, bizim mahallenin bir delisi vardı. Kışa girerken bisikletini kömürle karaya boyardı.

Yağan yağmurlar bisikletini temizlesin diye mi yapardı bunu, yoksa yağmurlardan sonra karası azaldığı için yeniden boyama gereği hissettiği için mi, kimse bilmezdi.

En azından zararsızdı…

 

twitter.com/halefrvayis

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Gerçekliği görme yeteneğini yitiriyor muyuz? - 03.04.2024
>> Milyonlarca sinek yanılıyor olamaz… - 27.03.2024
>> Çalıştıkça fakirleşmek (working poor)… - 20.03.2024
>> 2050 yılına gelindiğinde… - 13.03.2024
>> Teknoloji insan ırkının sonunu getirir mi? - 06.03.2024
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Gerçekliği görme yeteneğini yitiriyor muyuz?
Tüm Yazarlar