Neslihan KABAOĞLU

n.kabaoglu@medyaloji.net
28.12.2017 / 10:38

Neslihan KABAOĞLU

Yeni yılda televizyondan dileğim…

Ne çok dileğimiz var yeni yıldan. Yeni bir yıl yeni bir umut demek benim için. Dünden bir farkı var; sayfaları dolu bir ajandayı kapatıp, bomboş bir ajandayı açıyorum.
Önce kendimi bir temize çekmeliyim, pişmanlıklarımı, hüzünlerimi geride bırakmalı, yeni yılın daha güzel geçmesi için ne yapmalıyım, bunu düşünmeliyim.

Bunlar hepimizin içinde yaşayacağı bir durum. Bir de yeni yılda, televizyon yayınlarına özel dileklerim var. Toplumun büyük bir kesiminin, televizyon başından kalkmadığını düşünürsek, aslında yayınların ne kadar önemli olduğunu görebiliriz.
 
Kadınların kıymetini es geçmeyelim…
Gündüz kuşaklarında; nerede gereksiz iğreti konseptler varsa, görebilirsiniz. Mesela birkaç yeni gelin bir araya gelip, başka bir yeni gelinin “cibinliğini” değerlendiriyor. Bütün derdimiz cibinlik olsa keşke. Bu ve buna benzer programlar, kadınların ekran başında olduğu, gündüz kuşağını kaplamış durumda.
 
Kadınların ufkunu açacak, değerlerini hatırlatacak programların arttırılmasını diliyorum yeni yılda. Kişisel gelişimlerine destek olacak yayınlar yapılsın ama enerjiyle falan akılları karıştırılmasın.
 
Reklamlardan da dileğim var…
Ünlülerle hazırlanan reklamlar, artık çok dikkat çekmiyor bana göre. Eğlendirerek ürününü tanıtan markaların yeni yılda artmasını bekliyorum. Bunu yaparken de;
- Ezberbozan
- Olumlu mesaj veren
- Vizyonumuzu genişleten
- Ötekileştirmeyen
- Kişisel gelişime katkı sağlayan
- Mutlu eden
- Farkındalık yaratan
- Özellikle çocuklarımızın aklını karıştırmayan reklamlar hazırlanmasını diliyorum.

Olumlu gelişmeler de var elbette…
 
İzdivaç programları kaldırıldı
 
Bu dileklerimin geçen yılla benzer olması, televizyon yayınlarındaki bakış açısında pek değişiklik olmaması ne üzücü.
Ama bir konu var ki yıl boyu çok tartışıldı ve karara bağlandı. Artık ekran önünde evlilik konulu programlar yok. Onların yerine, kayıp bulma veya ayrılanları barıştırma vb. konseptli programlar yayınlanıyor.
Bu içeriklerin gerçek olup olmadığından emin değilim ama ekran başındaki kadınlarda bazı farkındalıklar yarattığını gözlemleyebiliyorum. Örneğin; ailesine program sayesinde kavuşan birini görüp, kendi ailesinin kıymetini hatırlayabiliyorlar.
 
Aile dizilerine teşvik
Dizi sürelerinin azaltılması, yıllardır konuşulan bir yara. Dakikalarca, başrol oyuncusunun merdivenden inmesini izleyebiliyoruz mesela. Uzayan diziler, rating almak için de türlü entrikalara başvuruyorlar. Yeni yılda, dizilerde “ihanet”, “kaçırılma”, “silah”, “entrika”, “kan”, “kadına şiddet” olmamasını diliyorum.
Bunu geçen yıl da dilemiştim fakat mafyavari diziler hala ekranda.
Yine de bu yıl önemli bir gelişme oldu. Rtük, aile dizilerine -3 nesil üyelerinin birlikte izleyebileceği konseptler- teşvik vereceğini açıkladı. Bu da komedi/romantik komedi/aile/mahalle dizileri gibi konseptlerin daha fazla yapılması için önemli bir adım olacaktır.
 
Ve elbette savaş olmasın, barış olsun. Hoşgörünün artmasını dilediğim yeni yıl, sağlıkla ve huzurla gelsin.

 

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Dijital Medya’da marka takibi nasıl kurgulanır? - 22.12.2023
>> Medyada Deepfake tartışması - 07.04.2021
>> Medyada yeni bir soluk: Oksijen - 21.01.2021
>> Veriler asla uyumaz! - 02.10.2020
>> NO ON Coca Cola’yı geçti - 28.08.2020
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Bozukluk gören gözde…
Tüm Yazarlar