Türkiye’nin enerjisi reklamlarda…
Tarihinde hatırlamak istemediğimiz olaylar, yaşanmaması gereken durumlar, inişleri çıkışları olsa da Türkiye’nin önemli bir duygu yoğunluğu var.Zaman zaman azaldığını hissediyoruz evet ama yardımlaşması, iyilikseverliği, misafirperverliği, metanetliliği, hoşgörüsü, aile birliği, çok eskilerden beri, bu topraklarda…
Bu duyguları merkezine alıp reklam kampanyası başlatmak, markaların başvurduğu tanıtım yöntemlerinden biri.
Hele bu kampanyada bir de ünlü biriyle çalışınca, sonuç mutlaka olumlu olur.
Şu sıralar izlediğimiz, Total’in yeni reklam kampanyası da bu şekilde hazırlanmış. Doğusundan batısına, ülkenin naif yönlerini, Kenan İmirzalıoğlu anlatıyor. Sevilen bir oyuncu ve kendine pay çıkaracağın detaylar, milletimiz izledikçe duygulanıyor.
Ülkenin tarihine tanıklık eden markalar …
Aynı duygularla hazırlanan iki banka reklamı da yayında. İkisi de ülkenin tarihine tanıklık eden markalar. Açıkçası, bu reklamlar beni daha çok etkiledi. Ünlü bir reklam yüzü yok. O dönemi anlatan görüntülerden oluşuyor.
Aynı duyguları barındıran reklamlardan biri, 94. Yılını kutlayan İş Bankası’ndan. Ülkenin, o günden bugüne ayakta kalabilmek ve istikrar sağlayabilmek için gösterdiği; azim, inanç, emek, umut, cesareti anlatıyor. Aslında, çok önemli bir detayı vurguluyor, bu ülkenin nerelerden nerelere “nasıl” geldiğini…
Akbank da geçmişe yolculuk yaptığı reklamında, 70. Yılını kutluyor. 70 yıldır insanların çoğu ihtiyacına “yetmiş” olduklarını vurguluyor. Marka; sanattan, girişimciliğe, teknolojiden tarıma, en önemlisi “kalplere” yetmiş olmalarının gururunu anlatıyor.
Markaların, kendi tanıtımları için bile olsa, bu duyguları hatırlıyor olmasını yapıcı buluyorum. Toplumun, bu kadar ötekileştirildiği bir dönemde, ufak bir ayrıntının bile siyasi olarak yorumlandığı bir ortamda, “duygu”ların vurgulanması, kendimizi hatırlamamıza sebep oluyor. Atılan her adımın, bizlere fayda/zarar olarak geri döneceğini unutmamak ve geçmişi hatırlamak gerekli bazen, kendimizden vazgeçmeden büyüyebilmek için...
