Halef R. VAYIS

Çok basit görünse de, sosyal medya aslında karmaşık bir dünya…

 

Bu karmaşıklığın içinde sınırsız bir dünya mı yatıyor yoksa sığ sularda mı yüzüyoruz, zaman gösterecek…

 

Ancak sosyal medyanın; daha doğrusu haber siteleri, uygulamaları, eğlencesi, haberleşme ve ifade alanı olma özelliğiyle sanal dünyanın, insan yaşantısını fazlasıyla etkilediği kesin.

 

 

Gazeteci ve 'Mad Girl' kitabının yazarı Bryony Gordon, selfielerde insanların mutsuzluklarını hafifletici şeylerin olduğunu söylüyor.

 

Gordon, obsesifkompulsif bozukluk, depresyon ve yeme bozukluğu ile mücadele edenlerin katıldığı 'Ruh Sağlığı Dostları' grubunu, sosyal medya yardımıyla kurmuş.

 

"Ruhsal rahatsızlıkları olan herkes gibi ben de kendimi tamamen yalnız hissediyordum. Çünkü ruhsal rahatsızlıklar size kendinizi ucube gibi hissettiren yalanlar söyler" diyor Gordon.

 

Bu yalnızlık hissinin üstesinden gelmek için Twitter hesabında, benzer rahatsızlıklarla mücadele eden kişileri buluşmaya davet ettiğinde, ilk yürüyüşe 20 kişi katılmış. Ancak o günden beri İngiltere ve ABD'de insanların buluştuğu geniş bir ağa ulaşılmış.

 

 

İtalya'da geçen yıl 31 yaşındaki Tiziana Cantone'nin cinsel ilişki sırasında çekilen videosunun internette yayılmasının ardından intihar etmesi, toplumdaki cinsiyetçi zihniyet ve sosyal medyadaki linç kültürünü tartışmaya açtı.

 

Çeşitli hakaret ve tacizlere maruz kalan Cantone, kendi rızasıyla çekilen ancak isteği dışında internete yüklenen video görüntülerinin yayılmasını durdurmak için yaklaşık bir yıl mücadele etmişti.

 

Tam adıyla birlikte yayınlanan görüntülerden ve hakaret mesajlarından kurtulmak için kimlik ve şehir değiştirmeyi bile deneyen kadın, birkaç kez intihar girişiminde de bulunmuştu.

 

Ancak bu sürede bazı haber siteleri de dahil olmak üzere çok sayıda sanal mecrada yayınlanan video ve Cantone'nin görüntülerde söylediği sözler, sosyal medyada "fenomen" haline gelmiş, bu sözlerin basıldığı tişörtler bile üretilmişti.

 

Cantone'ye sosyal medyada hakaret ve taciz içerikli mesajlar yağmış, bazı gazetelerin internet sitelerinde de genç kadını suçlayıcı yazılar yer almıştı.

 

IlFattoQuotidiano gazetesinin internet sitesindeki bir yazıda, Cantone'nin görüntülerinin "müstakbel bir porno yıldızının reklam çalışması" olabileceği iddia edilmişti. Ancak Cantone'nin intiharının ardından gazete, bu yazıyı sitesinden kaldırmış ve bir özür yazısı yayımlamıştı.

 

Aylar süren mücadelenin sonunda mahkeme kararıyla videoların kaldırılması için "unutulma hakkı" elde eden Tiziana Cantone, buna rağmen 20 bin Euro'luk mahkeme masrafını ödemeye mahkum edildi.

 

Cantone'nin annesi, bu kararın da kızını intihara iten sebepler arasında olabileceğini söyledi.

 

Böylece adaletin ne kadar pahalı elde edildiğini bir kez daha öğrenmiş olduk. O da edebiliyorsak tabi…

 

 

Tiziana Cantone'nin yaşadıkları ve sonunda ölümü seçmesi, İtalya'da siber-zorbalık eylemlerini ve cinsiyetçi kafa yapısını tartışmaya açtı.

 

Unita gazetesi, Tiziana'yı bir cehenneme iterek onu kimliğini değiştirmeye ve yaşadığı yerden kaçmaya zorlayan şeyin, internette maruz kaldığı lincin, cinsiyetçi ve vahşi yorumların sonucu olduğunu yazdı. Gazeteye göre bu yorumlar, İtalyan toplumundaki ataerkil ve arkaik bir kültür mirasının göstergesiydi.

 

Campania Bölgesi Psikologlar Derneği Başkanı Antonella Bozzaotra’nın sert sözleri ise gazeteyi destekler nitelikteydi:

 

 

Cinsiyetçi zihniyetin sürekli olarak tacize açık hale getirdiği kadınlar, bu toplumun kurbanları haline geliyor. Bu zihniyet halen ülkemizde ve genel olarak Batı dünyasında derin köklere sahip.”