Dijital dönüşüm rekabet zeminini değiştiriyor…
Dijital dönüşüm, küçük ve orta ölçekli işletmeler için rekabet zeminini değiştirmeye, onların yeni pazarlara girmelerine ve daha büyük şirketlerle karşı etkili rekabet etmelerine imkan tanıyor. Önümüzdeki iki yıl boyunca gelir büyümesindeki en önemli etken ise pazarlama hızındaki artış olacak…
Adına dijital kalkınma ya da dijital dönüşüm diyelim, son yıllarda şirketlerin gündemini meşgul eden,onları biraz da korkutan mesele haline geldi.
Nasıl gelmesin?
Yaşantımızda iğneden ipliğe her bir şey dijitalleşti, dijitalleşiyor. Her türlü üretimi ve tüketimi ruhuna uygun ele almak mecburiyetinde olduğumuz bir zaman tünelindeyiz.
Yapamayan geride kalıyor. Hal böyle olunca, şirketler biraz endişe biraz korkuyla dijital dönüşüme ayak uydurmaya çalışıyor.
Ayak uydurmaya çalışıyor, çünkü…
Dijitalleşme, veri üretimi, otomasyon, yapay zeka, deeplearning, nesnelerin interneti gibi pek çok kavramla gelen yenilikçi teknolojilerin şirketler üzerindeki etkisi hızla artarken, dijital dönüşüme uyum sağlayarak başarı gösterebilen şirketler, geleneksel rakiplerine göre daha fazla kazanç elde etme sürecine girdi.
Ancak teknoloji değişimini başlangıçtan itibaren birlikte yaşayan, gelenekselden dijitale geçiş sürecini,kullanma alışkanlıklarına paralel sürdüren şirketler ise daha rahat.
Bu şirketler, iş süreçlerini de yeniden tanımlıyor ve buna göre pozisyon alıyorlar.
Elbette şirketler bu dönüşümde yalnız hareket etmiyor. Çünkü hamle, toplumsal bir bütünlüğü gerektiriyor. Gelişmiş ülke devletleri ise harıl harıl altyapı yatırımlarını sürdürüyor ve şirketlere destekte bulunuyorlar.
Dünyada rekabet için bunun şart olduğu, artık daha geniş kesimlerce kabul görüyor…
Dönüşüm zorunluluğu
Oxford Economics, geliri beş yüz milyon ABD dolarının altındaki 1.300’den fazla şirket de dahil olmak üzere, 17 ülkede üç binin üzerinde yöneticiyle dijital dönüşüme hazırlık konusunda bir anket gerçekleştirdi.
Sonuçlar, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yarısından çoğunun, dijital dönüşümü temel bir iş hedefi olarak gördüğünü ve bu hedefe ulaşmanın her geçen gün daha acil duruma geldiğini ortaya koydu.
Teknolojinin, küçük ve orta ölçekli işletmelerin iş operasyonlarını yeniden tanımlamaya zorladığı süreç, hızla yol alıyor. Bu işletmelerin önümüzdeki iki yıl içinde karşılaşacağı başlıca sorunların, yeni araçlar ile teknoloji kullanımındaki yeni yöntemler ve değişimin gerçekleşme hızı olduğu öngörülüyor.
Anket katılımcılarının görüşüne göre, önümüzdeki iki yıl boyunca gelir büyümesindeki en önemli etken, pazarlama hızındaki artış olacak.
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin birçoğu dönüşüm yolculuklarına henüz başlıyor. Bu işletmelerin yaklaşık dörtte biri ise hala planlama aşamasında.
Genele bakılırsa, geç kalınmış değil yani…
Şu an için bu işletmeler, akıllı algoritmalar, yapay zeka ve robot bilimi gibi yeni teknolojilere daha az odaklanıyor. Ancak önümüzdeki iki yıl içinde teknik ve organizel olanaklar arttıkça, yatırım düzeylerinin de artması bekleniyor.
Teknoloji, dijital dönüşüm için tek başına yeterli değil. Kurum bünyesinde buna uygun kişilerin çalışması, işin başka bir gerekliliği.
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin, birbiriyle ve kendilerinden büyük şirketlerle etkili rekabet edebilmek için güçlü beceri grupları ile yönetme olanaklarını da geliştirmesi gerekiyor.
Özetle…
Dijital dönüşüm, küçük ve orta ölçekli işletmeler için rekabet zeminini değiştirmeye, onların yeni pazarlara girmelerine ve daha büyük şirketlerle karşı etkili rekabet etmelerine imkan tanıyor…
