02.02.2022 / 11:48

Halef R.  VAYIS

Bir medya anısı...

Türk medya dünyası nice anılarla doludur… Güler misiniz, ağlar mısınız, bazen bilemezsiniz... Ancak medyamız, yaman çelişkilerle örülü yaşam tarzımızın bir yansıması değil midir sonuçta?

 

Ali Kocatepe, daha çok müzik adamı olarak tanınır. Ancak bir o kadar da ciddi, gazetecilik deneyimi vardır. Seksenli yılların efsane dergilerinden Erkekçe'nin, yazı işleri müdürlüğünü yapmıştır mesela. Onun ilginç anılarından birini, bu hafta buraya taşımak istedim. Kocatepe, kitabında anlatıyor:

Erkekçe'nin zirvede olduğu dönem. Dergi müthiş sükse yapmış, neredeyse iadesiz satıyoruz. Patronumuz Ercan Arıklı, bir sabah elinde sarı bir zarfla Hıncal Uluç'un odasına giriyor. Ben de oradayım. Sarı zarf Sıkıyönetim Komutanlığı'ndan geliyor. İçinde şöyle yazılı: "Erkekçe dergisi süresiz olarak kapatılmıştır."

Vay be, süre belli değil. Ne kadar kapalı kalacağımızı bilmiyoruz. Ya hiç açmazlarsa...

Ercan Arıklı, Uluç'un yüzündeki endişeyi anlıyor.

"Merak etme" diyor. "Kimse işsiz kalmaz. Makul bir süre bekleriz. Olmazsa başka işler yaparız, bu canavar ekiple."

Ertesi gün Sıkıyönetim'den arıyorlar. Aslında sorumlu yazı işleri müdürü olarak benim çağrılmam gerekli. Ama patron ve genel yayın yönetmenini de davet ediyorlar. İş ciddi...

Selimiye Kışlası'na giderken, şakayla karışık arkadaşlara veda ediyoruz. "Geri dönmezsek bize battaniye, okunacak kitaplar getirin" diyoruz...

Kışlaya geldiğimizde bizi kapıda karşılıyorlar. Patrona dönüp "yandık" diyorum. "Bu işin sonu hapis görünüyor."

Devamını Hıncal Uluç'tan dinliyoruz:

Az sonra içeri aldılar. Dünyalar tatlısı bir hava Albay... Ayağa fırlayıp "buyur" etti:  "Çay, kahve"...

İyice işkillendik. İdam mahkumlarının son gecesi falan gibi geliyor. Albay, havadan, sudan, memleketten, dünyadan hatta Fener Galatasaray'dan söz ediyor da, sadede bir türlü gelmiyor...

Nihayet beklenen an geldi.

"Arkadaşlar, buraya kadar zahmet ettiniz. Çünkü bu işler, yazıyla telefonla olmaz. Yüz yüze konuşmamız gerekir" dedi.

"Erkekçe dergisini kapatmak zorunda kaldık" diye girdi konuya. Merakla baktık.

Yahu sıkıyönetim neyin zorunda kalır ki...

"Geçen hafta, Hafta Sonu gazetesini içindeki bazı fotoğraflar yüzünden kapatmıştık. Bu ay siz de aynı resimlerle çıktınız. Erol Simavi'nin gazetesini kapatıp size göz yumarsak, Hürriyet grubuna tarafsız davrandığımızı anlatamayız. Bu yüzden sizin için de aynı kararı almak zorunda kaldık."

O devir, Erol Simavi'nin imparator devirleri. Ercan'a da "Prens" deniyor, başarılı dergilerinden dolayı. İmparatoru kapayıp Prens'i affetmek...

Albay gülümseyerek devam etti: "Tabii biz, Hafta Sonu ile Erkekçe dergisinin aynı kaba konmayacağını biliyoruz. Öteki adı üstünde, gazete. Herkesin elinde. Saklamak falan mümkün değil. Çoluk çocuk, kız, oğlan, öğrenci falan, hepsinin elinin altında. Erkekçe ise aylık bir dergi. Elden ele dolaşmaz. Anne ve babalar, dergiyi çocukları için uygun görmüyorlarsa meydanda bırakmazlar, olur biter. Ama dedim ya... Bunu kamuoyuna hele hele Hürriyet grubuna anlatmak kolay değil. Onun için sizi kapadık. Süresiz kapadık, çünkü..."

Gerisini ne Ercan, ne Ali ne ben tahmin edebilirdik.

"Bugün ayın beşi. Yirmi gün sonra yeni bir emirle, sürenin sona erdiğini bildireceğiz. Geri kalan sürede dergiyi hazırlayıp ay başına yetiştirmeniz zor. Sizi bunun için davet ettim. Kapanma kararı yokmuş gibi çalışmaya devam edin ve dergiyi hazırlayın ki, Erkekçe yayınına eksiksiz devam edebilsin. Bu konuşma da aramızda kalsın."

Türk medya dünyası böyle anılarla doludur.

Güler misiniz, ağlar mısınız, bilemezsiniz...

Son tahlilde; medyamız, yaman çelişkilerle örülü yaşam tarzımızın bir yansıması değil midir?

twitter.com/halefrvayis

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Milyonlarca sinek yanılıyor olamaz… - 27.03.2024
>> Çalıştıkça fakirleşmek (working poor)… - 20.03.2024
>> 2050 yılına gelindiğinde… - 13.03.2024
>> Teknoloji insan ırkının sonunu getirir mi? - 06.03.2024
>> Balina üzerinde seyahat eden kedi misali... - 28.02.2024
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Milyonlarca sinek yanılıyor olamaz…
Tüm Yazarlar