Halef R. VAYIS

 

Teknoloji insan ırkının sonunu getirir mi, yoksa insanı daha mı güçlü kılar?

 

Görüşler farklı.

Ancak insanın yaşama refleksi, bir şekilde tehlikeli olan ihtimali yenecektir, eminim.

 

İnsanın konuya dair şimdiden yaşadığı tedirginlikler ve buna önlem alma çabaları, daha kontrollü bir sonucu beraberinde getirecektir.

 

Bunu zaman gösterecek…

 

Şimdi gelin biz, son zamanlarda insanlar ile robotların ortak geleceğine yönelik yapılan bazı haber ve öngörülere göz atalım…

 

 

Japon telekomünikasyon ve internet şirketi Softbank'ın CEO'su Masayoshi Son, akıllı robotların sayısının gelecek 30 yıl içinde insan nüfusunu geçeceğini, robotların insanlardan "daha akıllı" olacağını söyledi.

 

Çok değil, sadece 30 yıl sonra.

İnsanlık tarihi içinde saniye kadar bile değil.

 

CEO’nun, şöyle bir de öngörüsü var:

"Gelecek 30 yılda, ayakkabılarımızda bulunan çipler beynimizden akıllı olacak. Bu çiplerinüstüne basacağız ama onlardan geride olacağız."

 

Hani bizde bir laf var ya, “ayaklar baş oldu” diye. Görünüşe göre bu gerçek olacak ve beynimiz yer değiştirip ayaklarımıza inecek.

 

 

Kod yazabilen yapay zeka…

Kendi kendini üreten bir mekanizma yani…

 

DeepCoder isimli yapay zeka, aynı zamanda öğrenme yetisine sahip.

 

Yakın gelecekle programlama yarışmalarına katılması bekleniyor. Şimdilik basit düzeydeki satırları kodlayabilen veilk aşamada varolan diğer yazılımlardan kodlar kullanan DeepCoder'ın, zaman içerisinde bunları kendi başına yazabilecek hale gelmesi hedefleniyor.

 

Aslına bakarsanız, “teknoloji insan ırkının sonunu getirir” iddiasını, hayli destekler bir gelişme…

 

Ancak DeepCoder'ın yaratıcıları, yapay zekanın yazılım dünyasına yeni bir enerji getireceği görüşünde.

 

 

Yapay zeka ve robotların, önümüzdeki 10-15 yıllık süreçte milyonlarca insanın işini elinden alacağınıöngörülüyor.

 

Beklenen insan-robot ilişkisinde, süreçler git gide kısalıyor, değil mi?

 

PricewaterhouseCoopers (PwC) tarafından hazırlanan araştırmaya göre, yapay zekaya dayalı robot sistemler, 2030 yılına kadar ABD’de toplam istihdamın yüzde 38’ini, Almanya’da yüzde 35’ini, Japonya’da ise yüzde 21’ini oluşturabilecek.

 

En çok hangi sektörleri etkileyeceğine gelirsek…

 

Robot sistemlerin, yüzde 59 ile en çok ulaştırma sektörünü etkilemesi bekleniyor. Yüzde 46 ile imalat, yüzde 44 ile toptan satış ve perakende, yüzde 37 ile yönetim ve destek hizmetleri, yoğun etkileneceği öngörülen alanlar…

 

Yüzde 32 ile finans ve sigorta, 24 ile inşaat, 22 ile sanat ve eğlence, 19 ile tarım ve balıkçılık, 17 ile sağlık, yüzde 9 ile eğitim sektörü, robot sistemler tarafından etki altına alınacakmış, araştırmaya göre…

 

Bakalım, elinden işi alınan insan, gelecekte kendine ne tür iştigal yolları bulacak?

 

Belki yazıyı biraz uzatıyor olacağım ama eklemek istediğim bir-iki şey daha var…

 

 

ABD’de yapılan bir araştırma halkın yüzde 40’ının, işlerini kaybetme tehlikesi nedeniyle robotlardan çok korktuklarını ortaya çıkardı.

 

İnsan bu, hem yapar hem korkar…

 

Araştırma, Baylor Üniversitesi tarafından, ülke çapında 1.541 deneklegerçekleşmiş.

 

Sonuca göre, işlerini kaybetme korkusu insanlarda uyku bozukluklarına kadar ulaşan ciddi psikolojik sorunlara yol açmaya başlamış durumda.

 

Halkın yüzde 37’sinde teknoloji fobisi bulunuyor ve bu kesim, teknolojinin işini çalmasından normal insanlara oranla üç kat daha fazla korkuyor.

 

 

Konu, teknoloji ve insanın geleceği olur da, ünlü fizikçi Stephen Hawking’in yorumu olmaz mı?

 

Hawking her zamanki gibi karamsar…

 

Teknolojinin orta sınıfı yok edeceğini, dünyada sadece zenginlerin ve sosyal yardımlarla hayatını sürdüren fakirlerin kalacağını, orta sınıfın işini ise robotların yapacağını iddia ediyor.

 

Bill Gates ise ABD’deki”robot işçi/ yapay zeka” tartışmalarına, robotlardan vergi alınması önerisi ile katılmıştı.

 

İnsanın hiç çalışmadan yaşaması açısından bakıldığında, fena fikir değil.