24.03.2021 / 11:10

Halef R.  VAYIS

Adına “Deepfake” denen yeni teknoloji…

Sahte pornografiden, ünlülere ve siyasetçilere yönelik karalama kampanyalarına kadar geniş bir uygulama alanına sahip Deepfake videoları, yakın geleceğin en tehlikeli teknolojilerinden biri olarak karşımızda duruyor…

 

Adına “Deepfake” denen yeni bir teknoloji türü, birinin yüzünü dijital olarak başka birinin vücuduna monte edip onu istediğiniz gibi kontrol edebildiğiniz, fabrikasyon bir medya çağını başlattı.

Bu teknoloji ile ses ve mimiğe kadar bir insanı baştan yaratmak mümkün. Deepfake videolar dolaşıma sokularak her konuda manipülasyon yapılabilir. Üstelik bunları üretebilmek için video montaj becerisi gerekmiyor. İnternetten kolayca ulaşılabilen hazır algoritmalar kullanılarak yüz montajı kolayca gerçekleştirilebiliyor.

Sektörel dilde, 'yapay zeka ile üretilmiş videolar' veya 'sentetik medya' adı ile anılan Deepfake, özellikle haber, eğlence ve eğitim alanlarında ilgi görüyor.

Londra merkezli Synthesia firması, bu teknolojiyi şirketlerin kendi iç eğitim videolarında kullanılmak üzere pazarlıyor. Firmanın kurucularından Victor Riparbelli, uygulamayı "içerik üretiminin geleceği" şeklinde ifade ediyor.

Metin hazır olduğunda video da hazır…

Synthesia şirketinin sisteminde, istediğiniz figür ya da karaktere istediğiniz mesajı söyletmek mümkün.

Riparbelli, küresel şirketlerin bu sayede, şirket için eğitimlerde kullanılmak üzere farklı dillerde videoları çok kolay şekilde hazırlayabileceğini söylüyor:

"Diyelim ki Kuzey Amerika'da 3 bin depo çalışanınız var. Bunlardan bazıları İngilizce konuşuyor ama bazıları İspanyolcaya daha hakim. Onlarla bilgi amaçlı iletişim kurmak istiyorsanız, dört sayfalık bir pdf dokümanını önlerine koymanız çok yararlı olmayacaktır. 3 dakikalık İngilizce ve İspanyolca bir video daha verimli olacaktır.

Eğer o videoların her birini çekmek zorunda olsanız, bu hem maliyet hem iş yükü açısından zorlayıcı olur. Biz artık bunu, düşük bir masrafla ve metin yazmak için gereken süre kadar zamanda yapabiliyoruz. Bu uygulama, teknolojinin bugün nasıl kullanıldığını da örneklendiriyor."

Ses de birebir taklit edebiliyor…

Sadece beden ve yüz değil, ses de “Deepfake” ile taklit edilebiliyor.

Amazon’un Alexa’sı, Apple’ın Siri’si ve Google’ın Asistanı’nın başını çektiği bu sektör, artık sizin adınıza randevu alabilen, kişiyi karşı tarafta gerçek bir insan ile konuştuğu yanılgısına düşürebilen, konuşma esnasındaki duraksama aralıklarınızı dahi yapabilen ve insani tüm ögeleri başarıyla taklit edebilen hizmetler geliştirmeye başladı.

Deepfake uygulaması teknolojik bir sorun mu olacak, yoksa ideolojik ya da sosyolojik mi?

Temelinde salt yalanın yattığı bu sorunun, daha çok sosyolojik bir çerçevede ele alınması gerekiyor.

Deepfake teknolojisini iyi kullanan birinin eline, bir ülkenin siyasi ve toplumsal değerleriyle oynama imkanı geçtiğinde, bu durum teknolojinin de ideolojinin de ötesine taşıyor.

 

Deepfake videoları tespit edecek teknolojilere ihtiyaç olacak…

Deepfake teknolojisiyle üretilmiş videoların insan hayatına girmesiyle sosyal ya da siyasi manipülasyon, büyük bir risk haline geliyor. Yakın gelecekte çeşitli ülkelerde gerçeğinden ayırt edilemeyecek deepfake videolar üretilebilir ve bunlar örneğin ünlü kişileri hedef alabilir.

Sahte pornografiden, siyasetçilere yönelik karalama kampanyalarına kadar geniş bir uygulama alanına sahip Deepfake videoları, yakın geleceğin en tehlikeli teknolojilerinden biri olarak karşımızda duruyor.

Bu nedenle, uzmanlar bir yandan da deepfake videolardaki hataları ayıklayabilecek ve sahte olduğunu belirleyebilecek yeni teknolojiler geliştirmekle meşgul. Nasıl ki, Photoshop ile manipüle edilmiş fotoğraflar çeşitli uygulamalar aracılığıyla piksel piksel analiz edilip sahtekarlıklar tespit edilebiliyorsa, deepfake videoları açığa çıkaracak analiz araçları da geliştirilme aşamasında.

Ülke yöneticileri daha şimdiden Deepfake teknolojisine yönelik yasal önlemler üzerinde çalışmalı; hukuk sistemleri bu ve benzer uygulamalara önceden hazırlıklı olmalı. Aksi halde birçok kişi için baş belası olacak bu yeni teknoloji, hukukun işleyişinde de tıkanıklıklar oluşturacaktır.

Uygulamanın pazarlama ve ticaret alanındaki olası sahteciliğini ise ayrı bir yazı konusu olarak ele almak gerek.

Eğer bu teknoloji kusursuzlaştırılırsa, iletişim konusunda dünyada büyük bir güven eksikliği oluşacak; güvene ve mahremiyete dair görüşlerimiz öylesine etkilenecek ki, artık gördüklerimize dahi inanmayacak hale geleceğiz.

Yaşadığımız süreçte, sanal dünyanın bilgilerine karşı her zaman şüpheci olmakta ve gerçeği bulmaya çalışmakta fayda var…

Aslında günümüz şartlarında, bu bir kişisel zorunluluk aynı zamanda…

 

twitter.com/halefrvayis

 

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Medyada gündem belirleme… - 17.04.2024
>> Gerçekliği görme yeteneğini yitiriyor muyuz? - 03.04.2024
>> Milyonlarca sinek yanılıyor olamaz… - 27.03.2024
>> Çalıştıkça fakirleşmek (working poor)… - 20.03.2024
>> 2050 yılına gelindiğinde… - 13.03.2024
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Medyada gündem belirleme…
Tüm Yazarlar