Can Dündar'ın tutuklanmasını kınıyoruz!

İşte o basın açıklaması:

Can Dündar ve Erdem Gül'hakkında verilen tutuklama kararını İnsan hakları savunucuları Derneği olarak destekliyor ve çok geç kalmış bir kara olarak değerlendiriyoruz. Bu konuda geç kalan yargıyı kınıyoruz. Herkes Fransızların giderken bölgede bıraktığı işbirlikçi Esad ailesinin, Esad yönetimin halkına ne zulümler yaptığını biliyor. Ülkede yaşayan yönetici % 10 Nusayri azınlık dışında kalan % 90 Sunni çoğunluğa, Müslüman Türkmenlere ne baskılar yaptığı, 350 bine yakın halkından insanın Esad yönetimi tarafından katledildiğini dünya görüyor. Türkiye'nin Suriye'nin mazlum halkına ve Türkmenlere insani ve askeri yardım yapmasından doğal ne olabilir. Bu bir insanlık görevidir.

İsrail ve Pensilvanya güdümlü vatan haini paralel örgüt, İsrail ile Mavi Marmara davasında mahkemelik olan Türkiye'yi, İsrail'in tezlerini doğrulama amaçlı olarak teröristlere yardım ediyor konumuna düşürmek için 25 Aralıkta çirkin bir tezgah gerçekleştirmişti. Bu sözde dinci kesime, Ergenekon davasından dolayı muhalif olmasına rağmen ulusalcı, Atatürkçü kesimin temsilcisi Cumhuriyet gazetesi ve genel yayın yönetmeni Can Dündar'dan büyük destek gelmişti. Görünüşte dinci bir yapıyla , Atatürkçü, ulusalcı gözüken bir yapı arasında nasıl böyle bir iş birliği olabilir ?. Herkes biliyor ki İsrail, Pensilvanya güdümlü paralel örgüt amacına ulaşmak için insan aklının, vicdanın , midesinin kaldıramayacağı en iğrenç yöntemlere baş vurmaktadır. Önce insanları tuzağa düşürmekte, sonra porno kasetleri ile tehdit edip istediğini yaptırmaktadır. Deniz Baykal veya geçmişte bazı MHP'li yöneticiler, olayında olduğu gibi isteklerine boyun eğmeyen olduğu takdirde, haysiyet cellatlığı yapıp, kasetlerini piyasaya sürüp, meslek hayatını bitirmektedir. Paralel yapıya hizmet eden Can Dündar ve benzeri çok sayıda gazetecinin bunu hangi sebeplerden dolayı yaptığını anlamak zor değildir.

Ortaya çıkan sonuçta birileri İsrail'e yaranacak, Pensilvanya'ya piyonluk yapacak diye, Suriye'nin mazlum halkına, Bayırbucak Türkmenlerine yardım gitmesine engel olunmuştu. Gün geldi bu yapılan yardımların ne kadar yerinde olduğu, dönemin başbakan ve hükumetinin !, bu yardımları yapmayla ne kadar isabetli karalar verdiği ortaya çıktı. Emperyalistlere yarayacağım diye, porno kasetleri piyasaya çıktığında, meslek hayatı sona erecek diye, Suriye'nin direnen mazlum halkına giden insani yardımlara engel olmak !, insan hakları ihlalidir. Herkes kaç günden beri Türkmenlerin nasıl savaştığını görüyor. Kobani olayında olduğu gibi savundukları bölgeden kaçmadan !, Amerika'nın yardımına ihtiyaç duymadan !, Türkmenler, bölgelerinde Suriye ve Rusya gibi bir süper güce karşı savaşmakta. Türkmenlerin bu silahları, cephaneyi alacak maddi güçleri mi var?. Burada zalimlere karşı dik bir duruş sergileniyorsa bu Türkiye'nin yardımları sayesindedir.

Can Dündar, Erdem Gül ve diğer paralel yandaşları Esed destekçilerinin yaptığı insani yardıma engel olmaktır. Küçük kişisel menfaatler için, Türkmenlerin göz göre göre katledilmemesine yardımcı olmaktır. Bu insanlık dışı bir davranıştır. 25 Aralıkta giden TIR'lar ve Türkiye'nin yardımları aleyhine yayın yapan sadece bu kişiler değil tüm emperyalist iş birlikçileri tutuklanarak hak ettiği cezayı almalıdır. İnsan Hakları Derneği olarak, Suriye'nin mazlum halkının yapılan her türlü yardımı destekliyor, karşı çıkanların maksatlı yayınları karşılığında hak ettiği cezayı almasını istiyoruz. Amerika'nın, İsrail'in, Esed'in, paralelin tetikçiliğini yaparak yanlış algı oluşturmak gazetecilik !! değil, insanlık suçudur !.

Ali Akbaş
İnsan Hakları Savunucuları Derneği genel başkanı.