Yalan haber, zararsız okul şakası değildir…
"Doğru şekilde bilgilendirilmek bir haktır. Yanlış bilgilendirilmek ise bir tehlikedir. Yalan haberler kafa karıştırıyor, korku ve nefret tohumları ekiyor ve tartışma zeminini onarılamaz şekilde lekeliyor. Yalan haberler zararsız okul şakaları değildir. İnsanlara gerçek zararlar verebilirler…"
Facebook, ABD'de başkanlık seçimleri sonrası gelen tepkiler üzerine, yalan haber yapan siteleri yasakladığını açıkladı.
Yalan haber yapan siteler, açık seçik biliniyordu demek, ki bunlar hemen yasaklandı…
Müdahale edilmesi için tepkiler bekleniyormuş.
Sosyal site tarafından, yalan haber yapan sitelerin "yanıltıcı, yasadışı ve aldatıcı" kategorisine alındığı duyuruldu. Ayrıca bütün yayıncıların gözetim altında tutularak, sosyal medya platformunun kurallarını ihlal etmemeleri için sıkı bir kontrolden geçirileceği söylendi.
Böylece bu siteler, Facebook'ta reklam göstererek gelir elde edemeyecek.
Benzer bir hamle Google'dan da gelmişti.
Google da benzer siteleri, reklam verenler ağından çıkaracağını açıklamıştı.
Ancak aynı Google, yayıncılık platformu olarak tekel olma özelliğini sürdürüyor. Öyle ki, Türkiye’de hiçbir site, Google olmadan rekabete katılamıyor. Bunun için de onun belirlediği kurallara uygun hareket etmek mecburiyetinde kalıyor.
Diğer bir deyişle, internet yayıncılığında rekabeti belirleyen asıl unsur Google oldu.
Yalan habere engel olmak güzel, ancak yayıncılıkta bu denli belirleyici olmak kabul edilir bir durum değil…
Yalan haberi gerçek haberden ayırt edip engelleme konusunda ne kadar başarılı olunduğu ise ayrı bir muamma…
“Okullarda yalan haber dersi verilsin”
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'ne bağlı Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı sorumlusu Andreas Schleicher, okulların 'yalan haberlerin' nasıl anlaşılacağına dair eğitim vermesi gerektiğini söyledi.
Bundan sonra düzenlenecek uluslararası eğitim değerlendirme testi olan PISA sınavlarında, 'küresel yeterlilikler' de sınanacak.
Schleicher, gençlerin sadece kendi görüşlerini duydukları sosyal medyanın ötesine geçmeleri ve daha çok fikir alışverişinde bulunmaları gerektiğini söylüyor.
Eleştirel düşüncenin önemine de vurgu yapıyor.
Kabul etmek gerek ki, günümüz dünyasında medyadaki yalanı ayırt edebilmek artık bir meziyet...
İtalya'da yalan haberlere karşı kampanya başlatıldı...
Son günlerin tartışma konularından olan "yalan haber" üretimine karşı İtalya'da üst düzey isimlerin katılımıyla kampanya başlatıldı.
İtalyan Temsilciler Meclisi Başkanı Laura Boldrini tarafından başlatılan kampanyaya, aralarında Roma futbol kulübünün efsanevi kaptanı Francesco Totti'den, yönetmen Ferzan Özpetek'e ve gazetecilere kadar birçok tanınmış ismin de yer aldığı binlerce kişi imza vermiş.
"Basta bufale" (yalan haberlere son) başlıklı imza kampanyasının metninde, "Doğru şekilde bilgilendirilmek bir haktır. Yanlış bilgilendirilmek ise bir tehlikedir. Yalan haberler kafa karıştırıyor, korku ve nefret tohumları ekiyor ve tartışma zeminini onarılamaz şekilde lekeliyor. Yalan haberler zararsız okul şakaları değildir. İnsanlara gerçek zararlar verebilirler" deniliyor.
İmza kampanyasını başlatan Boldrini, internetin önemli bir bilgi alma aracı olduğunu belirterek, "Ancak internet sıklıkla vicdansız operasyonların yapıldığı bir alan olarak kullanılıyor" dedi.
Boldrini, ayrıca yalan haber üreten ve yayan internet sitelerinin bazılarının siyasi propaganda amacı taşıdığını, bazılarının ise "tık avcılığı" yaparak ticari çıkar elde etme peşinde olduğunu vurguladı.
Yalancılık, internet yayıncılığında bir nevi sermaye, rant, yatırım, propaganda hali olup çıkmış yani…
