15.04.2015 / 10:33

Esra EREN

Sarışın, seksi Brigitte Bardot…

Sinema dünyasının en çekici kadınlarından biri… Karşısında dizleri titremeden duracak bir erkek bulmak zor… Geçmiş senelerdeki aktristler daha güzel, seksi ve etkileyici gelir bana...

Günümüzde erkek ile kadının tarzlarının birbirine yaklaştığını düşünüyorum bunun sonucunda ise kadının zarif, narin görüntüsünün yerini daha erkeksi hareketler ve kıyafetler egemen olmaya başladı. Sanırım ne yazık ki, birkaç yıla kalmaz etrafımızda Brigitte Bardot etkileyiciliğinde bir aktrist göremeyeceğiz.

Sırf onun için söylenen 'Ve Tanrı Kadını Yarattı' tanımlamasıyla da hatırladığımız Brigitte Bardot'dan bahsediyoruz. Fransız aktris Brigitte Bardot, 50'li yılların başından 70'lerde işi bırakıp ateşli bir aktivist olana kadar; sinemanın en çekici kadın karakterlerinden biri olarak tahtını kimselere bırakmadı. Brigitte Bardot'nun 75. yaşı vesilesiyle, Londra'daki James Hyman Gallery'de, Londra Moda Haftası ile eşzamanlı olarak gezilebilecek 'Brigitte Bardot and the Original Paparazzi' isimli sergi dikkatimizi çekti bizim de... Fotoğrafların 'www.jameshymangallery.com' adresinde de görülebileceği serginin özelliği Brigitte Bardot'nun paparazziler tarafından çekilmiş fotoğraflarından oluşması.

Dünyanın en ünlü paparazzileri tarafından çekilen ya hiç görülmemiş ya da birer sembol haline gelmiş Brigitte Bardot kareleri yer alıyor. Sergide; paparazzi kelimesinin var olmasına sebep olan İtalyan fotoğrafçı Tazio Secchiaroli başta olmak üzere Marcello Geppetti, Roger Corbeau, Loomis Dean, Walter Limot, David Magnus, Patrick Morin, Sam Levin ve Claude Schwartz gibi ünlü paparazzilerin imzaları var.

Balerinlikten film yıldızlığına geçiş hikayesi…

Aktris, sinema hayatından önce bale ile ilgilenmiş ve hatta kariyerini bale sahnesinde yapmaya karar vermişken; 1949 yılında bir defileye çıktıktan sonra işler başka bir yöne gitmeye başlar. 8 Mart 1950 tarihli Elle Dergisi'nin kapağında yer alan ve bundan sonra da bir arkadaşının çocuğu için bebek bakıcılığı yaparken, genç film yönetmeni Roger Vadim tarafından fark edilen yıldız, 1952 yılında ilk kez 'Crazy in Love' ile sinema kariyerine adım atar. Ve hemen ardından da yönetmen Vadim ile evlenir. 'Manina, the Girl in the Bikini' ile ikinci filmiyle seyirciye iyice ısınan Bardot, esas patlamasını 1956 yapımı 'And God Created Woman' (Ve Tanrı Kadını Yarattı) ile gerçekleştirir. Bu yüzden, sinema dünyasından çekildiği 1973 yılına kadar da hem bir dünya starı olarak anıldı Bardot.

Bardot‘un pop kültüre bazı etkilerinden bir kaçı…

İki omzu da açıkta bırakan derin omuz dekolteli üstler 'Bardot yaka' olarak anıldı. Bikini, onun Cannes fotoğraflarından sonra çok daha popüler oldu. Moda dünyasına 'choucroute' isimli saç modelini kazandırdı. Serge Gainsbourg, Jane Birkin ile söylediği 'J'Je t'aime... moi non plus' isimli gelmiş geçmiş en seksi şarkıyı aslında Brigitte Bardot için yazmıştı.

Bob Dylan bestelediği ilk şarkıyı Brigitte Bardot'ya ithaf etmiş. Ayrıca ikinci albümünde yer alan 'A Shall Be Free'de Bardot'nun isminden bahsetmiş.

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Yeni baştan sevmeli - 31.07.2015
>> Kader mi? - 23.06.2015
>> Prenses Odette - 12.06.2015
>> Bir çıkar yol bulsak? - 06.05.2015
>> Elbet bir gün, bütün çiçekler beyaz açar… - 09.03.2015
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Bozukluk gören gözde…
Tüm Yazarlar