Robot yargıçlar geliyor…
Bilim insanlarının geliştirdiği yapay zeka sistemi, AİHM'de görülen davaların ne şekilde karara bağlanacağını, yüzde 79 oranında doğru tahmin ediyormuş…
Bugünlerde izliyor musunuz?
Ülkemiz adına yarışan Melek Hu, 2016 Avrupa Masa Tenisi Şampiyonası tek kadınlarda, portekizli rakibi Yu Fu'yu yenerek şampiyon oldu.
Milli sporcumuz, Budapeşte’deki çeyrek finalde tek kadınlarda bir numaralı seri başı Alman Han Ying'i 4-2, yarı finalde Hollandalı Li Jie'yi 4-0 gibi net skorlarla yenerek finale kalmıştı.
Portekizli Yu Fu, Çin asıllı…
Alman Han Ying de…
Hollandalı Li Jie keza…
Milli sporcumuz Melek de öyle…
Ben bundan şunu anlıyorum.
Çinli sporcular sıkı rakip bulamadığı için başka ülkelerin vatandaşlığına geçip kendi aralarında takılıyorlar.
Teknolojide geldiğimiz nokta: Robot yargıçlar
Haber, BBC'de yer alıyor…
Londra Kolej Üniversitesi, Sheffield ve Pennsylvania üniversitelerinden bilim insanlarının geliştirdiği yapay zeka sistemi, AİHM'de görülen davaların ne şekilde karara bağlanacağını, yüzde 79 oranında doğru tahmin ediyormuş.
Uzmanlar, gazetecilik, hukuk ve muhasebe alanlarında giderek yaygın şekilde kullanılan yapay zekanın, adli davalardaki ince farkları ise henüz algılayamadığını belirtti.
Anlaşılan o ki, yakın gelecekte insanı bilgisayarlar yargılayacak.
Duygularından ve önyargılarından arındırılmış makinalar, daha mı adil olur acaba?
Birleşmiş Milletler: “Dünyada 69 milyon öğretmen açığı olacak.”
Açıklama, Almanya’nın Bonn kentinde yapıldı.
BM’ye göre 2030 yılına kadar küresel çapta ilk ve orta dereceli okullarda yaklaşık 69 milyon öğretmene ihtiyaç duyulacak.
Nedenlerinden biri, artan mülteci çocukların sayısı…
UNESCO'nun verilerine göre, en büyük öğretmen açığı Sahra Altı Afrika ülkelerinde yaşanacak. Bu bölgede, ilk ve orta dereceli okullarda yaklaşık 17 milyon öğretmene ihtiyaç olacak.
Açığın en büyük olduğu ikinci bölgeyi ise Güney Asya ülkeleri oluşturuyor. Bu ülkelerdeki çocukların yüzde 65’i ilkokuldan sonra da eğitim ve öğretime devam ettiği için özellikle orta dereceli okullarda büyük oranda vasıflı öğretmen ihtiyacı söz konusu.
Savaşın yaşandığı ülkelerde ise eğitim ve öğretim sekteye uğruyor.
Örneğin Suriye ve Irak’ta savaş ve terör nedeniyle eğitim sisteminin büyük bir kısmı tahrip edilmiş durumda. Problem salt yerelde kalmıyor; komşu ülkelerdeki eğitim sistemi de sığınmacı çocuklarının sayısının fazlalığı nedeniyle zorlanıyor.
“Eğitim bir insan hakkıdır” diyen UNESCO Yönetim Kurulu Üyesi Walter Hirche, eğitimin bireysel ve toplumsal gelişiminin, sürdürülebilir bir kalkınmanın ön koşulu olduğuna dikkat çekiyor.
BM’nin 2030 yılı eğitim hedefinde, tüm insanlara adil ve kaliteli eğitim imkânı sağlamak var.
Ancak şu anki küresel tablo, buna zemin hazırlar gibi görünmüyor.
Bakalım gelecek 14 yılda insanlık, bu karamsar tabloyu değiştirmeyi başarabilecek mi?
14 yıl çok uzun demeyin, zaman hızla akıyor…
Hal böyleyken böyle…
Ancak öte yandan öğretmenlerimizi dinlediğimiz mi var. Onları can kulağıyla dinliyor olsaydık eğer, emin olun dünya çok daha yaşanası olurdu…
