Neslihan KABAOĞLU

n.kabaoglu@medyaloji.net
22.06.2017 / 10:55

Neslihan KABAOĞLU

Mcqueen’den tam gaz mesajlar…

Pixar; önceki 2 filmiyle Altın Küre ödülü kazanan Arabalar filminin 3.’sünü çekti. Ve film, 16 Haziran’da Türkiye’de vizyona girdi.
Özellikle çocukların, uzun zamandır beklediği film Arabalar 3, hızlı ve sempatik kahraman Şimşek Mcqueen’in “yeni çağdaki” maceralarını anlatıyor.

Çoğu çocuklu aileler gibi, biz de ilk gün seanslarından birine katıldık. Film, 7’den 70’e herkesin zevk alacağı, mesajlar çıkaracağı bir proje olmuş. Seriyi, ilk filminden bu yana izleyen hayran kitlesi, şu an 10’lu yaşlarındalar. Yani mesajlar, doğru bir nesile ulaştırılmakta. Elbette filmin tamamını anlatmamaya çalışacağım, ama deneyim ve akıl hocalığının ön plana çıktığı filmde verilen bazı mesajlara değinmek isterim.

Dijital çağa ayak uydurma…
Film, günümüz koşullarında yaşananlardan yola çıkarak, dijitalleşmeye ve teknolojinin hayatımızın merkezine oturmaya çalışmasına değiniyor. Filmin başında, Mcqueen, her zamanki gibi yüksek konsantrasyon ve özgüvenle yarışa katılıyor. Fakat, teknolojiyi kullanarak, hiç piste çıkmadan simülatör ile yarışa hazırlanan genç arabalar, Mcpueen’i yeniyor. Hatta kahramanımız büyük bir kaza geçiriyor ve pistlerden uzaklaşıyor.

Mcqueen pes etmiyor ve pistlere geri dönmeye karar veriyor. Ancak yeni sponsoru da onun simülatörde çalışmasını istiyor, fakat Mcqueen bunu pek beceremiyor, çünkü o “eski toprak”. İşte bir mesaj; herşey teknolojiyle çözülemez, eski yöntemlerin de hayatımızda önemli bir yeri var.

Kadının ön plana çıkması…

Film, tüm dünyada yaşanan “kadının ezilmesi” sorunuyla ilgili de mesajlar vermekte. Mcqueen’in kadın eğitmeni Nash, hayallerinde yarışçı olmak varken, özgüvenini yitirmesinden dolayı eğitimci olmak zorunda kalmış. Çok başarılı bir eğitmen ve işinde çok mutlu olmasına rağmen, Mcqueen ile birlikteyken, içindeki yarışçı ruhu tekrar ortaya çıkıyor. Zorla da olsa, Mcqueen’in pist çalışmalarına eşlik ediyor. Ve sonunda, Mcqueen’in güvenini kazanıyor.

Mcqueen, kendi başladığı büyük yarışı, Nash’ın tamamlamasını istiyor. Ve arkadaşını zorla da olsa yarışa sokuyor. Herkes, bunun yanlış olduğunu, kadın yarışçının yarışı kazanamayacağını söylüyor. Nash, adeta hor görülüyor, arka planda tutuluyor, ciddiye alınmıyor. Ama hem teknolojiyi kullanarak hem de gerçek pistlerde çalışarak, kendini yetiştiren Nash, yarışı başarıyla tamamlıyor. Bir yetişkin olarak benim bile hayretle izlediğim final sahnesi, izleyenleri etkiliyor.

Bu arada “Sarışın kadın” durumuna gönderme de yapılıyor olabilir, yeni kahramanımız Nash sarı bir araba.

Yarışın ilk ve tek kadın yarışçısı Louise Barnstormer Nash’e ‘Yarışın First Lady’si olarak bilinen Louise Smith esin kaynağı olmuş. Ne hoş bir ayrıntı değil mi?

Ustalara saygı…
Animasyon filmi demeyin, öyle duygusal sahneler var ki gözlerim yaşardı. Hele Mcqueen’in kendi hocasına gösterdiği vefa sahneleri, eminim çocuklara önemli mesajlar vermiştir.
Pistonkafalar.com’un haberine göre; filme, 1995, 97, 98 ve 2001 sezonlarında Nascar şampiyonu olan Jeff Gordon ve ekip şefi Ray Evernham dahil olmak üzere pek çok NASCAR emektarı danışmanlık yapıyor. Filmin önemli karakteri, River Scott ise Nascar’ın zirve yarışı Grand National Series’i kazanan ilk Afro Amerikan yarışçı Wendell Scott’dan ilham alıyor.

Ayrıca Mcqueen ismi; 2002 yılında cilt kanserinden hayatını kaybeden pixar animatörü glenn mcqueen'in anısına konulmuş. 

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Dijital Medya’da marka takibi nasıl kurgulanır? - 22.12.2023
>> Medyada Deepfake tartışması - 07.04.2021
>> Medyada yeni bir soluk: Oksijen - 21.01.2021
>> Veriler asla uyumaz! - 02.10.2020
>> NO ON Coca Cola’yı geçti - 28.08.2020
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Milyonlarca sinek yanılıyor olamaz…
Tüm Yazarlar