03.05.2017 / 09:49

Halef R.  VAYIS

Maslow Teorisi ve günümüze uyarlanmış hali…

Maslow, “ihtiyaçlar hiyerarşisi” adını verdiği teorisini, beş ana basamakta topluyor. Düşünüyorum da, günümüzde buna “doygunluklar hiyerarşisi” dense daha mı uygun olurdu? Muhtemelen kategoriler de üç buçuk adetten oluşurdu…

 

ABD’li psikolog Abraham Maslow, insana ait güdüleri aşamalı bir yapı içinde tanımlar.

Ona göre insanlar, temel ihtiyaçlarını gideremeden, üst basamaklardaki diğer gereksinimlerini elde etmeye yönelemezler.

Başka bir deyişle insan, karnını doyurup susuzluğunu, uykusuzluğunu gidermeden, başarı, saygı, eğlence, genel kültür, erdem, ahlak, yaratıcılık, sosyal sorumluluk gibi diğer güdülerinin peşine düşemezler.

Maslow buna “ihtiyaçlar hiyerarşisi” diyor.

İhtiyaçların giderilme şekli, süresi ve hiyerarşide gelinen nokta, kişiliklerimizi dahi belirliyor.

Ünlü psikoloğa göre, bir üst düzeydeki ihtiyaç kategorisine yükselemeyen birey ise, kişilik gelişme düzeyini tamamlayamıyor.

Durumu daha iyi kavrayabilmek için önce, Maslow’un belirlediği kategorilere bakalım.

Tıpkı bir merdivenin basamaklarını çıkar gibi…

Maslow, “ihtiyaçlar hiyerarşisi” adını verdiği teorisini, beş ana basamakta topluyor.

Buna göre, insan her basamakta gelişimini tamamladıkça bir üst aşamaya geçiyor. Gelişimini tamamlayamama halinde ise aynı basamakta kalıp yaşantısına devam ediyor, ancak bir üst kategorinin ihtiyaçlarını algılayamıyor.

Maslow, gereksinimleri şu şekilde kategorize edip sıralıyor:

  1. Nefes alma, beslenme, su, cinsellik, uyku, denge, boşaltım gibi fizyolojik ihtiyaçlar.
  2. Korunak, iş, ahlak, aile, sağlık, mülkiyet gibi güvenlik ihtiyacı.
  3. Arkadaşlık, yakınlık, ait olma, sevgi, gibi sevecenlik ihtiyacı.
  4. Kendine saygı, güven, başarı, diğerlerinin saygısı gibi saygınlık ihtiyacı.
  5. Erdem, yaratıcılık, doğallık, problem çözme, önyargısız olma, gerçeklerin kabulü gibi kendini gerçekleştirme ihtiyacı.

Kurama göre; aşamaları, birden beşe doğru yönelerek, merdiveni tırmanır gibi basamak basamak geçerken, kişilik yapımız da şekilleniyor.

 

Maslow, teorisini günümüzde kursaydı…

Düşünüyorum da, günümüzde buna “doygunluklar hiyerarşisi” dense daha mı uygun olurdu?

Muhtemelen kategoriler üç buçuk adetten oluşur ve şöyle şekillenirdi:

“Gözü doyma” ihtiyacı: Öyle karnım doysun falan değil. Ev, tekne, ilişki, eğlence dahil, ne varsa benim olsun. Birini tüketmeden diğerine ve hatta hepsine ulaşabilmeliyim.

“Bananecilik” ihtiyacı: Dokunmayan yılan bin yaşasın (eskiden de vardı ama bu denli ihtiyaç değildi). Herkes, tüm dünya birbirini yiyebilir. Yeter ki, bana ve alışkanlıklarıma dokunulmasın, rahatıma karışılmasın.

“Ünlü olma” ihtiyacı: Andy Warhol’un “bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak” tezi, bu basamakta yetersiz kalıyor. Birçoklarının ortak görüşü, “benim Aleyna Tilki’den neyim eksik.”

“Ben artık oldum” ihtiyacı: Egoların en şişkin olduğu vakit. Kendine güven had safhada. Başkasını küçülterek kendi iç benliğimi yükseltiyorum dönemi. Tek gerçek benim.

Dört mü oldu diyorsunuz.
Değil, bunlardan biri buçuk…
Hangisinin buçuğa daha yakın olduğunu, sizlerin yorumuna bırakıyorum, ancak sebebini açıklıyorum:

“Her şeyleri yarım bırakmaya, o denli alıştık ki”

 

twitter.com/HalefRVayis

 

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Medyada gündem belirleme… - 17.04.2024
>> Gerçekliği görme yeteneğini yitiriyor muyuz? - 03.04.2024
>> Milyonlarca sinek yanılıyor olamaz… - 27.03.2024
>> Çalıştıkça fakirleşmek (working poor)… - 20.03.2024
>> 2050 yılına gelindiğinde… - 13.03.2024
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Medyada gündem belirleme…
Tüm Yazarlar