12.12.2016 / 12:21

Hüseyin MOVİT

Genç Medyacılara Yol Haritası (267-2)

Medyaloji yazarı ve Türkçe Gönüllüleri- Dil İzleme Grubu Kurucu Başkanı / Eleştirmen Hüseyin Movit, medyada dilin hatalı kullanımı ile ilgili hataları sizlerle buluşturmaya devam ediyor.

 YEDİ KİTAP YAZMIŞ UZMAN, ELAZIĞLI SIRRI ER

1966 yılında Adana’da doğdu. Çeşitli şehirlerde eğitimini tamamladıktan sonra çevresindeki insanların da ısrarıyla, sahalarında çok değerli isimlerden 1988 yılında eğitim almaya başladı.
Birçok ulusal radyo ve televizyonlarda (televizyonda H.M.) görev yapan gazeteci Sırrı Er, Ak Parti İstanbul İl Başkanı Mehmet Müezzinoğlu\'nun basın danışmanı oldu.
Yazılarımıza konu olan Sırrı Er Elazığlıdır ve hayali Sahne Sanatları Eğitimi (Yüksekokul) mezunudur!
Böyle öz geçmiş mi olurmuş?
Konu Elazığlı Sırrı Er olunca olur, hem de bal gibi olur!
Ülkemizde böyle bir yüksekokul yoktur.
Okulun adresini göstersin, kalemimi kırarım!

AT MARTİNİ ELAZIĞLI SIRRI ER Aşırmacı Elazığlı Sırrı Er "Sahne Sanatları Eğitimi" (Yüksekokul) mezunuymuş! Külahıma anlat. Herkes uyurgezer ya. At bakalım!

TRT'DE BİR PALAVRACI
Elazığlı Sırrı Er,
Abdurrahman Şeref Bey'in "Oku adam ol baban,gibi..." sözünü Yahya Kemal Beyatlı'ya mal ediyor! Hem de TRT İstanbul Radyosu'nda.
Cehaletin bu kadarına pes doğrusu.


NEYMİŞ?
Lütfü Oflaz'dan Ahmet Altan'a hitaben
"Sen başkasına ait bir yazı başlığını ya da başkasına ait bir yazı içeriğini alıntı yaptığını++ belirtmeden kendin yazmış gibi kullanırsan, bunun adı alıntı değil çalıntı olmaz mı?"
İntihal (aşırma) suçtur!
Huu Elazığlı Sırrı Er! Kulakların çınladı mı?
Yedi kitap yazdığını iddia ediyorsun da kitaplarda tek satırın yok!
Milleti uyutma!
Her yerde yayımlanmış yazıları kendininmiş gibi davranıp herkesi aldatma!

AT ETİ KASAPLARI

Osmanlı’dan beri Sulukule’deki surların dibinde at kesilidiği ve bunların ünlü lıokantalara ve kasaplara (özellikle antrikot kısmının) satıldığını sık sık gazetelerde okuduk. Bu kişilerin en meşhuru Şehreminili Tatar Mümin'idi

At etinin astımlı hastalara iyi geldiği rivayet olunur. Bu durumdan haberi olmayan Müge Anlı’nın “At kesiliyor” denilmesi üzerine “Aaaa at niye kesilir? “ diye hayret etmesine biz de hayret ettik.

Hem 28,5 yıllık gazeteci olacaksın, hem ikide birde yüksek lisans yaptığını söyleyeceksin hem de at kesilmesi olayına hayret edeceksin.

"At etini duyunca midem bulanıyor." (atv, 23.10.2014/12.20)

AT ETİ YENİLİR Mİ?
Allah rahmet eylesin, zamanın ihracat şampiyonu ve Samsunspor Kulübü'nün başkanı Hasbi Menteşoğlu, bir TV programında, “At etini ızgarada pişirdiğinde kokusu bir kilometreden hissedilir ve herkesi cezbeder” dedikten sonra bir itirafta bulunuyor: “Meşhur olan birçok kişiye at eti ziyafetinde bulundum ve onların memnuniyetini yüzlerinden okudum.” demişti. Röportajı yapan kişinin, “Farkına vardılar mı ya da at eti olduğunu söylediniz mi? diye sorması üzerine, “Hayır öyle bir şeyi söyler miyim?" demişti

28,5 yıllık gazeteciye hatırlaralım dedik.


AİLE KISMI
Ekranda skandallar içinde yaşayan bir ailenin dramı sergileniyor. Müge Anlı bir ip ucu yakalamak için olayı mıncıklıyor da mıncıklıyor ve kararını veriyor: Gelin görümceye sırrını veriyor, kayınbiraderi de eniştesine kız ayarlıyor. Bu nasıl bir aile kısmı?” (atv, 23.10.2014/11.09)

Müge Anlı’dan ilginç bir de soru: “Kim o beş kişilik kişiyi söyledi?”


RAİF ADI NASIL SESLENDİRİLİR

Müge Anlı’nın programında, 10 aydır kayıp olan Raif” adında biri aranıyor (atv, 20-23.10.2014)

Dört gündür programa katılan, ümmisi, ilkokul mezunu ve üniversite mezunu (Kanalın kadın muhabiri.) onlarca kişi defalarca “Raaif” dedikleri hâlde, Müge Anlı, kelimenin iki hecesini de kısa olarak seslendiriyor:Raif (..)

“YILINDA” MI “TARİHİNDE” Mİ?
Hatayı yaptıkça biz uyarıyoruz o, uyarılara kulak tıkıyor. Kim mi? Kim olacak Müge Anlı tabii ki…

Yine yanlışları tekrarlıyor: 2 Şubat 1978 yılında doğurduğu…”, “3 Şubat 1978 yılında Haseki Hastanesi’nden…”Gün”, “ay” ve “yıl” belirtildikten sonra “yılında” değil “tarihinde” denilir.

Denilir denilmesine de gel, bunu Türkçe özürlü Müge Anlı’ya anlat bakalım, “uzman” eğitimci Sırrı Er bu hatayı yaptığında güler geçeriz de…

AYAKTA UYUYAN GAZETECİ

Programın danışmanlarından Avukat Rahmi Özkan, bir raporda Alaeddin Yavaşça’nın adı geçince, “Rahmetli Alaeddin Yavaşça nur içinde yatsın” diyince Müge Anlı “amin” diyor.

Rahmi Bey, temennisini tekrarlayınca da “Allah rahmet eylesin” diyor.

Hemen kendisine bir e-posta gönderip uyarıyor ve görevimizi yapıyoruz. Diğer uyarılarımızı kale almayan sunucu, reklamlardan sonra özür dileyerek hatasını telafi etmeye çalışıyor: “Sizler Allah rahmet eylesin dediniz, sanatçımız yaşıyormuş.”

Neden sizler? Kendine toz kondurmaz ya!

Her zaman dediğimizi tekrarlayalım: “Çelebi, gazeteci ‘dedüğün’ böyle olur ülkemizde, hem de 28,5 senelik.”


“GÖNÜL KOYMAK” NE DEMEK?

Programın esas oğlanı ile esas kadını birbirlerini sevmişler ve yakınlık duymuşlar. Bu konu araştırmacı Müge Anlı’nın dilinde şöyle anlatılıyor: “O erkekle o kadın birbirlerine gönül koyuyor, birbirlerine yakınlık hissediyorlar.” (atv, 21.10.2014/11.23)

Sunucumuz birçok şeyi bilmediği gibi, “gönül koymak”deyiminin anlamını da bilmiyor.

Gönül koymak: Gücenmek, alınmak, darılmak.

“YATIŞ YAPMAK” !!! MÜGECE
Müge Anlı, uyfdurma kelimeleri kullanmayı pek sever: “Hastaneye yatış yapıyor. “ (atv, 21.10.2014/11.26)

Tercümesi: "Hastaneye yatıyor.”

“İSTİARE” Mİ “İSTİHARE” Mİ?

Müge Anlı, birçok kelimenin anlamını bilmediği gibi, anlamlarını da sıkça karıştırır: “Arzu o gece istiareye kalktı.”

İstihareye yatılır amma gel de bunu Müge Anlı'ya anlat bakalım!

Bir de “fanus”un camdan olduğunu bilmediği için, “Biz cam fanus içinde mi yaşıyoruz?” diyor. (atv, 21.10.2014/12.14)

İNTİHAR EDİLMEK !!!

Sunucumuz derdini bir türlü anlatamıyor: “İntihar mı etti, intihar edildi gibi oldu mu belli değil." (Müge Anlı, atv, 22.10.2014/10.14)

“MUHATAP” DEMESİNİ HÂLÂ BECEREMİYOR.
Tam altı buçuk yıldır uyarırız ama nafile. Müge Anlı’nın “muhatap” diyeceği yok. Yine incisini döküyor: “Böyle bir olayla muhattap kaldılar”, “Yanına gidip muhattap olmuyorsun.”

Müge Anlıya laf anlatmak, Malta eşeğine 110 engelli koşturmaktan zor!

Pek merak ediyoruz programı seyreden öğretmen kökenli annesi sunucuyu uyarmıyor mu?

USTADAN
Spikerliğin olmazsa olmazları:

1- Türkçenin bütün seslerini çok iyi bileceksin.

2- Vurguların nerede ve nasıl yapılması gerektiğini çok iyi bileceksin.

3- Dümdüz metin okunmaz, nerede nasıl tonlama yapmak gerek çok iyi bileceksin.

4- Giyinmeyi çok iyi bileceksin, modayı izlemeden, kendine yakışanı kendin seçeceksin, bu işi tezgâhtara bırakmayacaksın.

5- Kendi makyajını kendin yapmayı öğreneceksin. Cildine en uygun gelecek malzemeyi öğrenip, gerektiğinde yanında taşıyacaksın.

6- Evindeki sözlük sayısı en az 10 olmalıdır: TDK Türkçe Sözlük, Redhouse İngilizce-Türkçe Sözlük, Redhouse Türkçe-İngilizce Sözlük, Telaffuz Sözlüğü veya Konuşturan Sözlük, Osmanlıca-Türkçe Lûgat, Kamus-ı Türki, Kısaltmalar Sözlüğü, Medya Sözlüğü, Deyimler Sözlüğü, Terimler Sözlüğü.... Bu sözlükler, rafta durmak için değil, okunmak için yazılmıştır. Birkaç yıl sonra eskimeye yüz tutmamışsa durduğun yerde sayıyorsun demektir. Bunların dışında Yazım Kılavuzun da olmalıdır.

7- Kendini sık sık dinleyecek veya izleyecek, kendi yanlışlarını bulmaya çalışacaksın.

8- Bilmediğin veya tereddüt ettiğin kelime ve okunuşları, bildiğine emin olduğun kişilere mutlaka sorup öğreneceksin.

9- Yayına girmeden önce mutlaka metni okumalı ve yanlış yazımları düzeltmelisin.

10- Asla Spiker olduğunu düşünmeyeceksin. Bu meslekte 'olunmaz', bu meslek icra edilir.
Şener METE, TRT Başspikeri.


BUGÜN TÜRKÇE İÇİN NE YAPTINIZ?

Saygılarımla,
Hüseyin Movit
Türkçe Gönüllüleri-Dil İzleme Grubu Kurucu Başkanı/Eleştirmen

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Genç Medyacılara Yol Haritası - 14.09.2021
>> Genç Medyacılara Yol Haritası - 01.09.2021
>> "SOMUN" DİYEMEYEN TRT SPİKERİ - 23.08.2021
>> KISA KISA - 17.08.2021
>> "SÖZDE" KELİMESİ KULLANILMALI MIDIR? - 01.05.2021
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Bozukluk gören gözde…
Tüm Yazarlar