03.07.2015 / 11:37

Hüseyin MOVİT

Genç Medyacılara Yol Haritası (244-3)

Medyaloji yazarı ve Türkçe Gönüllüleri- Dil İzleme Grubu Kurucu Başkanı / Eleştirmen Hüseyin Movit, medyada dilin hatalı kullanımı ile ilgili hataları sizlerle buluşturmaya devam ediyor.

AT MARTİNİ ELAZIĞLI SIRRI ER
Ünlü düşünürümüz Elazığlı Sırrı Er, "...amiral Arapça'dır." buyurmuş! (www.sirrier.com.tr)
Köftehor atmayı pek sever. Ne bilsin Arapça bir tamlama olan "Amr ül bahir"in (Denizler amiri) Fransızcada amirale dönüştüğünü ve oradan dilimize girdiğini.
Kopyalayıp yapıştırmak varken, hiç işi yok da araştıracak.
Aşırmacımız Arapça kelimesine ulanan eki de kesme imi ile ayırmış! Atmış yani...

DEVRİK CÜMLE DÜŞMANI
Ait olduğu çevreye öz Türkçe düşmanı olarak görünmek uğruna, aşırdığı kelimelerdeki sözcüğü kelime, konutu ev, olanağı imkân yaparak ispatlayan ve devrik cümleye de bir güzel çattıktan sonra kullanan Elazığlı Sırrı Er, kendi köşesinde devrik cümle ile başlık atmış:
"Bir ‘dünya dili’ olacak Türkçe" (www.sirrier.com.tr)
Ya gördünüz mü devrik cümle düşmanını. Bu Sırrı gerçekten bir şey bilmiyor.

BAŞKA ADAM YOKMUŞ GİBİ
TRT'de başka adam yokmuş gibi programın açılışını emek hırsızı Elazığlı Sırrrı Er yapıyor: "Aşkın Nağmesi. Hazırlayanlar ve sunanlar Hüseyin İpek, Samih Uylaş" (Radyo Nağme, 27.06.2015/13.00)

EŞ ANLAMLILAR PEŞ PEŞE
Uzmanlığı kendinden menkul Elazığlı Sırrı Er, kullandığı kelimelerin eş anlamlı olduğunu bilmediğinden, cümlede peş peşe kullanmış: "Tek gaye, tek amaç, tek ülkü, tek ideal, 'Nitelikli insan' yetiştirmek olmalı..." (www.facebook.com, 07.10.2014)
Gaye ve amaç eş anlamlı,ülkü ve ideal de...
Eş anlamlı kelimeler peş peşe kullanılamaz...
Çakma uzmanınız yakında "Sarışın hamileler, sarışın gebeler buluştu" derse şaşırmayalım.
Öz Türkçe düşmanı olduğunu sık sık belirten "uzmanımız", amaç ve ülkü'nün öz Türkçe olduğunu bilmiyor!

DEFATEN Mİ DEFAATLE Mİ?
CHP sözcüsü Haluk Koç da "defaten" ile "defaatle"yi karıştıranlardan: "Defaten yaptığımız konuşmalarda..." (NTV, 16.06.2015/13.00)
Defaten: "Ansızın"
Defaatle: "Defalarca"

PARA BİRİMLERİ AY ADLARI
Star yazarı Cem Küçük uyarılara rağmen para birimlerini ve ayları özel ad sanıyor ve büyük harfle başlatıyor:
"...sesi çok çıkmasın diye Mayıs sonunda askeri yardım miktarını 1 milyar Dolar artırdı. Normalde yıllık 3 milyar Dolar yardım alan İsrail’e 1 milyarlık kıyak geçildi." 24.06.2015)

G. B. SHAW'DAN
"Bir insanın bir kaplanı öldürmesine spor deniliyor; bir kaplanın bir insanı öldürmesine ise vahşet!”

FİLİPİNLER'İN BAŞKENTİ
Filipinler'e giden Yeni Şafak yazarlarından Ali Bayramoğlu, gittiği ülkenin başkentinin adını tam üç kere yanlış yazmış: "Malina/Filipinler", "Malina'ya AK Parti, CHP ve HDP'den ikişer milletvekiyle gelmiş olacaktık.", "İki gündür Malina'dayız.." (24.06.2015)
Biliniği gibi başkentin adı, "Manila"dır.

"AFAD" DEMESİNİ ÖĞRENEMEDİ GİTTİ
Müge Anlı'yı yıllardır uyarıyoruz artuık pes etmek üzereyiz. Arama kurtarma işlerindeki kuruluşun kısaltılmış adı AFAD'dır ve iki kelimesi de kısa olarak seslendirilir.. Seslendirilir seslendirilmesine de gelin bunu sunucuya anlatın bakalım.
Programında yine defalarca "AAFAD" diyor. (atv, 16.03.2015/11.23)

NEDEN MAALESEF?
Müge Anlı, anlamını bilmediği kelimeleri seslendirmekten hiç çekinmez. İşte cümlesi: "Maalesef 4,5 ay boyunca kızımızı aramıştık."
Maalesef: "Ne yazık ki."

MÜGECE (YORUMSUZ)
Müge Anlı, atv, 27.05.2015/11.25: "O arada arabanın içindekiler içinde."

OLMADI USTA
Hasan Pulur, Tevfik Fikret'in bir dizesini yanlış yazmış. Hemen uyarı görevimizi yaptık. Bir hafta sonra dizenin doğrusu yayımlandı ama tek bir teşekkür olmaksızın...
İnsanlar eleştirilmekten nefret ediyor. Biri beni uyarsan ona minnettar kalırım.
İşte yanlış dize:
"Bugün ki mideler kavi, bugün ki çorbalar sıcak," (Milliyet, 17.05.2015)
Bu da doğrusu:
"Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,"
Not:
Uyarı görevimizi defalarca yaptığımız hâlde tek satır yazı esirgendi.

TERCÜMAN'IN YEHUDİ'Sİ MUSEVİ OLUNCA...
Tercüman'ın Masonlara tercüman olduğu zamanlar. Hani bütün muhafazakârların, Demirel'e Nurlu Süleyman diye bakanların, sağcıların, vatan, millet, Sakaryacıların Tercüman okuduğu zamanlar.
Bir gün gazeteye bir talimat gelir. Bizzat Kemal Ilıcak'ın talimatıdır. Bundan böyle Tercüman haberlerinde "Yahudi" kelimesini kullanmak yasaklanmıştır. Yahudi yerine "Musevi" kelimesi yazılacaktır. Çünkü Tercüman'ın bir ortağı vardır. Bu ortak Yahudi asıllıdır ve böyle olmasını istemektedir.
Neyse... Talimat büyük bir titizlikle uygulanmaya başlanır. Hatta talimatın uygulanması noktasında o kadar titizlik gösterilir ki Tercüman bu yüzden mahkemelik bile olur. Nasıl mı?
Dünyaca tanınmış bir sanatçı olan, keman dâhisi Yehudi Menuhin büyük bir konser için İstanbul'a gelir.
Ertesi gün Tercüman'da haber çıkar: Ancak haberde, "Yehudi Menuhin" yerine "Musevi Menuhin" olmuştur. ( Ankara Kulis) (http://www.millicozum.com/mc/aralik-2004/ayin-aynasi.html

ATEŞ NESİN'DEN
ADAM YURİZMCİ

Televizyon kanallarında yayımlanan izdivaç programlarında karşılarına çıkan bayan taliplerinin, “Ne iş yapıyorsunuz?” sorusuna neredeyse büyük bir çoğunluğun, konuya hiçbir açıklama getirmeden “Turizmciyim” yanıtını verdiklerini duyunca bu yazıyı yazmak gereğini duydum.

Turizm sektörünün bünyesinde sayısız iş kolunu barındırıp ekmek kapısı açtığı bir gerçek. Ama bu gerçek abartıya kaçınca yoldan yordamdan iyicene çıkıyor işler…

Otelde valiz taşıyor, küllük temizliyor, adı turizmci...
Servis şoförlüğü yapıyor, o da turizmci…
Otoparkta değnekçi, yani turizmci…
Lokantada bulaşık yıkıyor ama turizmci…
Haşlanmış, közlenmiş mısır, kestane satıyor. Bizden sayılır, turizmci...
Nar suyu, portakal suyu sıkan adam turizmciden başka ne olabilir ki?..
Elinde kitap, kartpostal, pul, eşarp, şemsiye Allah ne verdiyse pazarlayan da bal gibi turizmci…
Boya sandığı niyetine omzunda bir tahta kutu, bir sürü dümenlerle turistin keten ayakkabısını boyamak için peşinden koşan yabancı değil, sektörden!
Ünlü Kahramanmaraş dondurmasını türlü hokkabazlıklarla turiste yedirmeye çalışan da turizmci…
Alışveriş yapması için turisti kolundan kapıp dükkânlara sokmaya çalışan kişi, hâliyle turizmci…
Turizmin yoğun olduğu dönemlerde, ne idüğü belirsiz bazı tipler, müzelerde uzun bilet kuyrukları oluşturan turistlere TÜRSAB’tan aldıkları indirimli biletleri (nasıl alıyorlarsa) karaborsa olarak satanlar da elbette bizim vazgeçemediğimiz delikanlı turizmcilerimiz...
Siz şimdi çok haklı olarak “Peki ama bu yazıyı yazan adam da kim diye ?” sorabilirsiniz
O da kendine göre bir turizmci canım!..

BUGÜN TÜRKÇE İÇİN NE YAPTINIZ?
Not: Eleştirilen kişiler, cevap hakkını kullanabilirler...

Saygılarımla,
Hüseyin Movit
Türkçe Gönüllüleri-Dil İzleme Grubu Kurucu Başkanı/Eleştirmen
www.ignelifici.com
www.delikanlisozluk.com



 

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Genç Medyacılara Yol Haritası - 14.09.2021
>> Genç Medyacılara Yol Haritası - 01.09.2021
>> "SOMUN" DİYEMEYEN TRT SPİKERİ - 23.08.2021
>> KISA KISA - 17.08.2021
>> "SÖZDE" KELİMESİ KULLANILMALI MIDIR? - 01.05.2021
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Milyonlarca sinek yanılıyor olamaz…
Tüm Yazarlar