02.08.2017 / 09:47

Halef R.  VAYIS

Gazete ve dergi sayısı azalıyor

İletişim, bir ekran aracılığıyla enformasyon alışverişine dönüştükçe, insanların bedenleri de mesafeli bir ilişki içinde olmaya alışıyor. Bu da dijitalleşme süreçleri sonucunda duygusal ve bedensel algının değişmesini, şu veya bu biçimde değişime uğramasını beraberinde getiriyor…

 

TÜİK açıkladı…

Türkiye’de gazete ve dergilerin tirajı, 2016 yılında, önceki yıla oranla yüzde 20 azalmış.

2016 yılında yayımlanan gazete ve dergilerin yıllık toplam tirajı, 1 milyar 705 milyon 225 bin olurken, bu sayının yüzde 94.1’ini gazeteler oluşturmuş.

Gazetelerin yüzde 90.7’si yerel, yüzde 6.6’sı ulusal, yüzde 2.6’sı bölgesel yayın yapmış.

Dergilerin ise yüzde 54.8’inin ulusal, yüzde 39.3’ünün yerel, yüzde 5.8’inin bölgesel yayın yaptığı tesbit edilmiş.

TÜİK’e göre geçen yılın basın rakamları böyle…

 

Scapegoat dergisinin, Franco Berardi ile yaptığı söyleşiden seçilmiş bir pasaj:

Fabrikada otomasyonun ne olduğunu herkes bilir…

Bir el işçisinin yerini bir makine alır. Ancak zihinsel etkinliğin yerini bir makinenin aldığı otomasyon daha önemlidir, çünkü bu aynı zamanda insanın duygu yapısında bir dönüşüme işaret eder.

Otomasyonun günümüzdeki yeni evresi budur.

İletişim, bir ekran aracılığıyla enformasyon alışverişine dönüştükçe, insanların bedenleri de mesafeli bir ilişki içinde olmaya alışıyor. Bu da dijitalleşme süreçleri sonucunda duygusal ve bedensel algının değişmesini, şu veya bu biçimde değişime uğramasını beraberinde getiriyor.

Seul’e gittiğimde insanların her yerde, mağazada, kafede, evde, sokakta, akıllı telefonlarıyla ne kadar çok vakit geçirdiklerini görünce çok şaşırmıştım.

Mesela insanlar yolda yürürken binalara veya çevrelerine bakmıyorlardı, çünkü şehirde, çevrelerindeki fiziksel mekânda yönlerini bulabilmek için Google Haritalar’ı kullanıyorlardı.

Biraz araştırma yapınca, Güney Kore’nin internet bağlantısı düzeyi konusunda dünya birincisi olduğunu gördüm, ancak Güney Kore aynı zamanda özellikle gençler arasındaki intihar oranlarında da birinci sıradaymış.

Ayrıca intiharın Koreliler arasında tarihsel olarak yaygın olmadığını öğrendim, bu bir yeni dönem olayıymış.

Bundan yirmi-otuz sene önce Güney Kore’de intihar oranı bugünkünden dört kat düşükmüş.

Bunun üzerine, intihar olgusunu internet bağlantısı düzeyiyle birlikte araştırdığımda, bağlantı düzeyinin çok yüksek olduğu İngiltere’nin intihar oranında ikinci sırada yer aldığını gördüm, üçüncü sırada da Japonya bulunuyor.

Akıllı telefon kullanmak birbirimizle iletişim kurma ve birbirimizi anlama yeteneğimizi ciddi şekilde dönüştürüyor.

Ayrıca, yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi, dijital iletişimin psikopatolojik etkileri de var.

Peki bağlantı nedir? Bağlantı, bir formata dayanan bir dil formudur. Formata uymazsanız bağlantı kuramazsınız.

Artık anlam alışverişi, çerçeveye veya bağlama değil, formata dayanır.

Bu bence felsefeyi ilgilendiren, analiz edilmesi gereken bir konu...

Fakat şu kadarını söyleyebilirim ki bağlantı, anlama ulaşma imkânını yaratan bir formatın önceden var olması anlamına gelir. Bu da insan zihninin evrimi üzerinde etkiler yaratacaktır.

Bunu otomatikleştirilmiş dil ile sesin karşıtlığı olarak tarif edebiliriz…

 

twitter.com/halefrvayis

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Medyada gündem belirleme… - 17.04.2024
>> Gerçekliği görme yeteneğini yitiriyor muyuz? - 03.04.2024
>> Milyonlarca sinek yanılıyor olamaz… - 27.03.2024
>> Çalıştıkça fakirleşmek (working poor)… - 20.03.2024
>> 2050 yılına gelindiğinde… - 13.03.2024
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Medyada gündem belirleme…
Tüm Yazarlar