18.02.2016 / 11:26

Duygu ÇAVDAR

Facebook’un dondurma sansürü

Zaman değişiyor, çağ yenileniyor, teknoloji aldı başını gidiyor... Sosyal medyada bireyler düşüncelerini özgürce ortaya koyuyor. Siber birliktelikler oluşuyor, sosyal protestolar gerçekleştiriliyor…

Ancak değişmeyen şeyler var.
Cinsellik “ayıp” kategorisinde konumlandırılmaya devam ediyor. Objelere, yorumlara ve daha nice olguya cinsel anlamlar yükleniyor.

Nesneler cinsel sembollere dönüştürülebiliyor. Bu semboller, müstehcen alana hapsediliyor ve bu noktada da sansür mekanizması devreye giriyor. Semboller göz önünden kaldırılıyor. Kaldırıldıkça, aslında bir bakıma daha da göze sokulmuş oluyor. Bilinçlere, algılara dayatılan ideolojik mesaj böylelikle pekiştiriliyor.

Böylece nesnelere dair cinsellikle ilintili olan algı da, cinselliğin müstehcen, hatta yasak ve günah oluşu da onanmış oluyor. Gizil bir alana sığdırılmaya çalışılıyor gibi gözüken bu olgular, gizliliğin örtüsü vasıtasıyla, hiç olmadıkları kadar bir kez daha belirginleşerek zihinlerde parlıyor.

Ancak belki de herkes “ayıp” olduğunun, sınırları belirgin olmayan çizgilerle çerçevelenmemiş bir şekilde “yasak” olduğunun farkında olmadan durumu içselleştirerek, toplumsal düzen tarafından şekillenen normları sürekli olarak tecrübe etmeleri vasıtasıyla “normal” olarak kabul ediyor.

Zamanla birlikte hayat da değişiyor. İhtiyaçlar yeniden şekilleniyor. Yani yaşamı tecrübe etme biçimleri değişiyor. Ancak cinselliğe yüklenen anlamlar bir döngünün içerisinde kendini yineliyor.

The Philadelphia Museum of Art (Philadelphia Sanat Müzesi’nin) Facebook hesabından paylaştığı Belçikalı ressam Evelyne Axell'in "Dondurma" isimli eserinin fotoğrafının Facebook tarafından müstehcen bulunarak kaldırılması bu durumun bir temsilini oluşturuyor. Gerçi Facebook’tan, resmin müstehcen bulunduğuna dair bir açıklama da bulunmuyor. Ancak açıkçası akıllara başka neden gelmiyor. Fakat sosyal medya kullanıcıları tarafından bu durum bir sansür olarak algılanıyor.

Çünkü dondurmaya bir anlam yükleniyor. Daha doğrusu bir kadının dondurma yemesi müstehcen olarak betimleniyor.

Sonrasında Facebook, fotoğrafın engellenmesini sonlandırıyor ve eser söz konusu müzenin Facebook sayfasında yayınlanmaya devam ediyor.

Her şey bir yana dingin ve objektif bir bilinçle durumu kavramaya çalıştığımızda dondurmaya nasıl ya da hangi zihniyet tarafından bu anlamın yüklendiğini anlamak güçleşiyor.

Toplumsal alanın içerisindeki eylemler ve söylemler, bu algıların oluşturulmasına önayak oluyor. Facebook’un fotoğrafı engellemesi de dondurmaya cinsel bir anlam yükleyen zihniyetin ekmeğine yağ sürmüş oluyor. Sosyal medya sitesi böylece, toplumsal düzenin içerisindeki çarkın “normal” bir dişlisi olarak da varlığını sürdürdüğünü kanıtlamış oluyor.

Bu kadar “normal” olan sanatsal bir fotoğrafın bu tür bir uygulamaya maruz kalması, sosyal medyanın birleştirici etkisine ve gücüne karşı büyünün bozulmasına neden oluyor.

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Nobel’in Bob Dylan Bombası - 21.10.2016
>> Müzikteki Geçmişe Dönüş: Kadıköy Plak Günleri - 22.09.2016
>> Facebook’a Trending Topic özelliği - 01.09.2016
>>  Çin’de robot garsonlar işten çıkarılıyor, Konya’da ise gittikçe benimseniyor - 21.04.2016
>>  Tüketiciye 29 Şubat Bayramı - 03.03.2016
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Milyonlarca sinek yanılıyor olamaz…
Tüm Yazarlar